Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/6628 Esas 2012/11965 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/6628
Karar No: 2012/11965
Karar Tarihi: 01.11.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/6628 Esas 2012/11965 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/6628 E.  ,  2012/11965 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ...Ş. ve davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R


    ... Köyü, 1479 parsel sayılı 143629 m2, 1477 parsel sayılı 248900.96 m2, 1476 parsel sayılı 15333.72 m2, 1475 parsel sayılı 1463.65 m2, 1474 parsel sayılı 17930.93 m2, 1472 parsel sayılı 3146.41 m2, 1471 parsel sayılı 523.84 m2, 1470 parsel sayılı 1241.59 m2, 1469 parsel sayılı 72071 m2, 1468 parsel sayılı 2525.28 m2, 1467 parsel sayılı 13252.81 m2, 1466 parsel sayılı 2393.34 m2, 1464 parsel sayılı 1600 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar orman sınırları dışında olup, tapulama sırasında 298, 299, 737 ve 738 sayılı parsellere uygulanan Mart 1977 tarih, 18 ve 19 numaralı tapu kaydının kapsamında kaldıkları, ancak; 3402 sayılı Yasanın 12/4. maddesi gereğince bu kaydın işleme tabîî kayıt niteliğini yitirdiği, zilyetlik süresinin orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten tesbit tarihine kadar 10 yılı doldurmadığı belirtilerek ham toprak ve fundalık nitelikleri ile Hazine adına tesbit edilmişler; 1465, 1473 ve 1478 sayılı parseller ise kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalmış olmaları nedeniyle tutanakları düzenlenmeksizin ihdas sureti ile Hazine adına tapuya tescil edilmişlerdir. Davacı, çekişmeli yerlerin 4753 ve 5618 sayılı Yasalar gereğince oluşturulup satış yoluyla kendilerine geçen Mart 1977 tarih 18 ve 19 numaralı tapu kayıtları kapsamında kaldığı, yörede 1976 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında tapulama dışı bırakılıp ikinci kez yapılan genel arazi kadastrosu sırasında bu parseller altında Hazine adına tesbit edildikleri, oysa; kayıt maliklerinden satın alınarak halen zilyetlikleri altında olduğu iddiası ile tesbitin iptali ve adlarına tescilini istemiştir. Mahkemece, 1465, 1473 ve 1478 sayılı parsellere yönelik dava diğer parsellerle ilgili davalardan ayrılarak görevsizlik kararı verilmiş; davaya 1464, 1466, 1467, 1468, 1469, 1470, 1471, 1472, 1474, 1475, 1476, 1477 ve 1479 parseller yönünden devam edilerek davanın reddine ve bu yerlerin tesbit gibi Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı şirket ve davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1982 yılında yapılıp, 20/10/1982 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1991 yılında Dursunköy Köyünde bulunan ormanların kadastrosu ve 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulamaları yapılmış, bu çalışmanın sonuçları ise 25/05/1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacının dayanmış olduğu Mart 1977 tarih, 18 sıra numaralı tapu kaydının dava dışı 298, 299, 737 ve 738; Mart 1977 tarih 19 sıra numaralı tapu kaydının 295, 296, 297 ve 1083 sayılı parsellere uygulandığı, çekişmeli
    taşınmazlar ile bu dosyadan tefrikine karar verilen 1465, 1473 ve 1478 sayılı parsellerin yörede ilk kez 1976 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında, bitişikte bulunan devlet ormanları ile birlikte devlet ormanı olduklarından dolayı tapulama harici bırakıldıkları, 1999 yılındaki ek kadastroda ham toprak ve fundalık nitelikleri Hazine adına tesbitlerinin yapıldığı, davacı tarafından dayanılan tapu kayıtlarının 4753 ve 5618 sayılı Yasalar gereğince oluştuğu, fen bilirkişi raporuna göre bu kayıtlara ait krokilerin uygulanma kabiliyetinin bulunmadığı, bu nedenle 3402 sayılı Yasanın 20/A maddesinde yer alan “ tapu kayıtları ile diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde; kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunur." hükmünün uygulanamayacağı, aynı Yasanın 12. maddesi gereğince kadastrosu tamamlanan çalışma alanı içerisinde kalan eski tapu kayıtlarının, işleme tabi kayıt niteliğini kaybedeceği ve bu kayıtlara dayanılarak kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinde işlem yapılamayacağı, ancak; zilyetlik belgesi niteliği taşıyacağı, taşınmazların 1958 tarihli memleket haritasında yeşil alanda kaldıkları ve bitişikte bulunan devlet ormanları ile aynı görünümde olup, ayrıcı unsur bulunmadığı, bu hali ile kullanım bulunmadığı anlaşılan çekişmeli yerlerle ilgili olarak Kadastro Yasasının 20/ B maddesindeki “Harita, plan ve krokiye dayanmayan kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar mahalline uygulanabiliyor ve bu sınırlar içinde kalan yer hak sahibi tarafından kullanılıyor ise, kayıt ve belgelerde gösterilen sınırlar esas alınarak tesbit yapılır." hükmünün de uygulanma imkanının bulunmadığı, kaldı ki yörede yapılan orman kadastrosunun kesinleştiği 1982 yılından davanın açıldığı 1999 yılına kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin de dolmadığı belirlenerek hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 01/11/2012 gününde oy birliği ile karar verildi.
    .





    Hemen Ara