Esas No: 2012/9386
Karar No: 2012/11901
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/9386 Esas 2012/11901 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü, 105 ada 1 parsel sayılı 10331,33 m² yüzölçümlü taşınmaz, belgesizden fındıklık niteliği ile ..., 105 ada 2 , 4 ve 117 ada 22 parsel sayılı sırasıyla 5184,27 m², 9816,62 m² ve 2922,97 m² yüzölçümülü taşınmazlar ..., 105 ada 3 ve 106 ada 1 parsel sayılı sırasıyla 9407,17 m² ve 1972,55 m² yüzölçümlü taşınmazlar ..., 105 ada 5 parsel sayılı 5990,80 m² yüzölçümlü taşınmaz 1/2 hisse ile ... ve ..., 106 ada 2 parsel sayılı 207,53 m² yüzölçümlü taşınmaz fındık bahçesi niteliğiyle ... adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, dava konusu taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, dava açmıştır. Mahkemece, davanın REDDİNE ve dava konusu taşınmazların tesbit gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasayla geçici 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların orman niteliğinde olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan bilirkişiler ..., ... ve ... tarafında tanzim olunun 05.04.2010 tarihli raporda, 1972 tarihli memleket haritasında 105 ada 1, 2, 3, 4 ve 5 nolu parsellerin kısmen açık kısmen yeşile boyalı alan içinde, 106 ada 1 ve 2 nolu parsellerin yeşile boyalı alanda, 117 ada 2 nolu parselin ise açık alanda kaldığı, 1959 tarihli hava fotoğrafında ise, açık alanda kaldıkları belirtilmiştir. Bilirkişiler tarafından çekişmeli taşınmazın öncesine ilişkin yapılan araştırmada, iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları kullanılmamış, taşınmazların hava fotoğraflarındaki konumlarının denetime elverişle olarak kadastro paftası ile çakıştırması yapılmamış, hava fotoğrafları ile memleket haritasındaki konumlarının farklı olması karşısında memleket haritasında boyama hatası bulunup bulunmadığı irdelenip araştırılmamış, memleket haritasında yeşil renkte gösterilmesinin nedeni haritalardaki semboller ile açıklanmamıştır. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, en eski tarihli iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve
Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; hava fotoğrafları ile memleket haritaları arasında farklılık bulunup bulunmadığı, memleket haritalarında boyama hatası olup olmadığı araştırılmalı, farklılık bulunması veya boyama hatası olması halinde hava fotoğraflarındaki konumu dikkate alınmalı; farklılık bulunmaması halinde ise memleket haritasındaki yeşil rengin nedeni çevresindeki ve hava fotoğraflarındaki görünümünden de yararlanılarak açıklanmalı; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde ve aynı yöntemle yapılacak hava fotoğrafı üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 31/10/2012 günü oy birliği ile karar verildi.