Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/9414 Esas 2012/11886 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/9414
Karar No: 2012/11886

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/9414 Esas 2012/11886 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2012/9414 E.  ,  2012/11886 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    DAVALILAR : Hazine - Orman Yönetimi - ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı)

    Taraflar arasındaki orman tahdidine itiraz davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayılı hüküm; Dairemizin 15.02.2012 gün ve 2011/15842 - 2012/2035 sayılı ilâmıyla düzelterek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı gerçek kişiler tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

    K A R A R

    1953 yılında yapılan kadastro sırasında ... Mahallesi 449 parsel numarasını alan taşınmazın ifrazıyla oluşan ... ada ... sayılı parsel kat mülkiyeti nedeniyle davacılar adına kayıtlıdır. 1 nolu bağımsız bölümün maliki olan davacılar, taşınmazın ormanla ilgisi olmadığı halde, orman sınırı içinde alındığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin (A) harfi ile gösterilen (836.96 m2) bölümünde yapılan orman kadastro tesbitinin iptaline karar verilmiş, hüküm davacı ... davalıların tümü tarafından temyiz edilmekle dairece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile “... (A) bölümünün zaten orman kadastro sınırının dışında olduğu ve 2/B uygulamasına konu edilmediği, (B) bölümünde ise 1944 yılında yapılan orman kadastrosunun kesinleştiği, orman kadastrosuna itiraz için hak düşürücü sürenin çoktan geçtiği, aplikasyonun da yeniden dava hakkı vermeyeceği gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, zaten tahdit dışında olan (A) bölümü hakkındaki orman kadastrosunun iptaline ve davacı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri yükletilmesine karar verilmiş olması, davalılar lehine ise 3402 sayılı Kadastro Kanununa göre değil de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ücret takdir edilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi, hükmün bozulmasını ve yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1, 2 ve 4. paragrafının hükümden tamamen çıkartılarak, 1. paragrafına “Davanın reddine”, 3. paragrafına “3402 sayılı Kanunun 31/son maddesine göre 250.00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine” cümlesi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu haliyle onanmasına...” gereğine değinilerek onanmıştır. Davacılar vekili tarafından 18.05.2012 tarihli dilekçe ile, temyiz nedenlerinin gerekçesiz olarak reddedildiği, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, açılan davanın tesbit davası olduğu, tapu kaydı üzerinde şerh bulunmadığından davacılar tarafından iyi niyetli satın alındığı gerekçeleriyle daire kararının düzeltilmesi talep edilmiştir.
    Dava, 6831 sayılı Yasanın 11. maddesine göre dava, 6 aylık sürede açılan orman tahdidine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1944 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu vardır. Daha sonra 1979 yılında 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması yapılmışsa da ilân edilmediği için kesinleşmemiş, son olarak 25.09.2009 tarihinde 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B uygulaması yapılarak ilân edilmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi kurulu raporuna göre çekişmeli taşınmazın (A) işaretli bölümünün 1944 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları dışında olduğu ve bu nedenle 2/B uygulamasına da konu edilmediği, (B) bölümünün ise 1944 yılı orman kadastro sınırları içinde olduğu, 2009 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B uygulamasında orman niteliğini yitirmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, aplikasyonun orman kadastrosu daha önceden kesinleşmiş olan yerlerde, bağlantı kurularak gerekli orman sınır noktalarının yerlerinin arazide belirlenip ihya edilmesinden ibaret olduğu, 02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması hakkındaki Yönetmelik md. 44. ve 25523 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 15.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmeliğin 43 ve devamı maddelerine göre, aplikasyon işlemi yeni bir orman kadastrosu olmadığından davacılara yeni dava hakkı vermeyeceği, ancak (A) bölümünün zaten orman kadastro sınırının dışında olduğu ve 2/B uygulamasına konu edilmediği, (B) bölümünde ise 1944 yılında yapılan orman kadastrosunun kesinleştiği, orman kadastrosuna itiraz için hak düşürücü sürenin çoktan geçtiği, aplikasyonun da yeniden dava hakkı vermeyeceği gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Ayrıca, hükümden sonra 26/04/2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanunun 7/a maddesine göre "Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A ve 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A ve 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz" hükmü bulunduğundan (B) bölümü ile ilgili davacının tapu kaydı geçerliliğini sürdürecektir.
    Kabule göre de, tahdit dışında olan (A) bölümü hakkındaki orman kadastrosunun iptaline ve davacı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri yükletilmesine karar verilmiş olması ve davalılar lehine ise 3402 sayılı Kadastro Kanununa göre değil de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücreti takdir edilmesi de doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle, Dairemizin “15.02.2012” gün ve “2011/15842 - 2012/2035 E.K sayılı düzelterek onama” kararının KALDIRILMASINA, 12.05.2011 gün ve 2010/47 - 2011/47 sayılı yerel mahkeme kararının yukarıdaki gerekçeyle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 18.10.2012 günü oy birliği ile karar verildi.






    Hemen Ara