Esas No: 2012/9413
Karar No: 2012/11885
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/9413 Esas 2012/11885 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVALILAR : Hazine - Orman Yönetimi - ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı)
Taraflar arasındaki orman tahdidine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 15.02.2012 gün ve 2011/15844 - 2036 sayılı ilâmıyla düzelterek onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı ... ve davalı ... Yönetimi tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya İçindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
1953 yılında yapılan kadastro sırasında ... Mahallesi, ... parsel numarasını alan taşınmazın ifrazıyla oluşan ... ada ... sayılı parsel, davacı adına tapuda kayıtlıdır. Davacı, taşınmazın orman olmadığı halde bir bölümünün orman sınırı içine alındığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin (A) harfi ile gösterilen 2401.11 m2 bölümünde yapılan orman sınırlamasının iptaline karar verilmiş, hüküm davacı ... davalıların tümü tarafından temyiz edilmekle dairece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile “...(A) bölümünün zaten orman kadastro sınırının dışında olduğu ve 2/B uygulamasına konu edilmediği, (B) bölümünde ise 1944 yılında yapılan orman kadastrosunun kesinleştiği, orman kadastrosuna itiraz için hak düşürücü sürenin çoktan geçtiği, aplikasyonun da yeniden dava hakkı vermeyeceği gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, zaten tahdit dışında olan (A) bölümü hakkındaki orman kadastrosunun iptaline ve davacı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri yükletilmesine karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi, hükmün bozulmasını ve yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1, 2 ve 3. paragraflarının hükümden tamamen çıkartılarak, 1. paragrafına “Davanın Reddine” cümlesi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün düzeltilmiş bu haliyle onanması...” gereğine değinilerek düzeltilerek onanmıştır. Davacı vekili tarafından 24.05.2012 tarihli dilekçe ile, temyiz nedenlerinin gerekçesiz olarak reddedildiği, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı, açılan davanın tesbit davası olduğu, tapu kaydı üzerinde şerh bulunmadığından davacı tarafından iyiniyetli satın alındığı gerekçeleriyle daire kararının düzeltilmesi talep edilmiştir.
Dava, 6831 sayılı Yasanın 11. maddesine göre dava, 6 aylık sürede açılan orman tahdidine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1944 yılında 3116 sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu vardır. Daha sonra 1979 yılında 1744 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması yapılmışsa da ilân edilmediği için kesinleşmemiş, son olarak 25.09.2009 tarihinde 6831 sayılı Yasanın 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B uygulaması yapılarak ilan edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi kurulu raporuna göre çekişmeli taşınmazın (A) işaretli bölümünün 1944 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları dışında olduğu ve bu nedenle 2/B uygulamasına da konu edilmediği, (B) bölümünün ise 1944 yılı orman kadastro sınırları içinde olduğu, 2009 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B uygulamasında orman niteliğinin yitirilmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, aplikasyonun orman kadastrosu daha önceden kesinleşmiş olan yerlerde, bağlantı kurularak gerekli orman sınır noktalarının yerlerinin arazide belirlenip ihya edilmesinden ibaret olduğu, 02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması hakkındaki Yönetmelik md. 44. ve 25523 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak 15.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren Yönetmeliğin 43 ve devamı maddelerine göre, aplikasyon işlemi yeni bir orman kadastrosu olmadığından davacılara yeni dava hakkı vermeyeceği, ancak (A) bölümünün zaten orman kadastro sınırının dışında olduğu ve 2/B uygulamasına konu edilmediği, (B) bölümünde ise 1944 yılında yapılan orman kadastrosunun kesinleştiği, orman kadastrosuna itiraz için hak düşürücü sürenin çoktan geçtiği, aplikasyonun da yeniden dava hakkı vermeyeceği gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Ayrıca, hükümden sonra 26/04/2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6292 sayılı Kanunun 7/a maddesine göre "Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A ve 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A ve 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz" hükmü bulunduğundan (B) bölümü ile ilgili davacının tapu kaydı geçerliliğini sürdürecektir.
Kabule göre de, tahdit dışında olan (A) bölümü hakkındaki orman kadastrosunun iptali ile davacı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri yükletilmesine karar verilmiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... vekili ile Orman Yönetimi vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle, Dairemizin “15.02.2012” gün ve “2011/15844 - 2036 E.K sayılı düzelterek onama” kararının KALDIRILMASINA, 12.05.2011 gün ve 2010/46 - 48 sayılı yerel mahkeme kararının yukarıdaki gerekçeyle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 18.10.2012 günü oy birliği ile karar verildi.