Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/14786 Esas 2013/30340 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14786
Karar No: 2013/30340

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/14786 Esas 2013/30340 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/14786 E.  ,  2013/30340 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalının annesi olduğunu, uzun süredir yurt dışında çalıştığını, babasının ölümünden sonra annesi ile ortak banka hesabı açtırdıklarını, davalının bu hesaba para yatırmadığını, çalışmasından elde ettiği gelirin bu hesaba aktarıldığını, bu hesaptaki para ile şu an oturdukları evin inşaatının tamamlanması, kesin dönüş yapınca bu evlerin ve alınan dükkanın yarısının kendisine miras payının dışında olarak devredileceğinin kararlaştırıldığı halde, aile içi sorunlar nedeniyle devredilmediği, hesaptan çekilen 36.936 Dolar paranın da verilmediği bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak şimdilik 10.000 TL nin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalı annesi ile ortak hesap açtırdıkların, yurt dışında çalışması ile elde edilen gelirin bu hesapta toplandığını, anlaşmalarına göre, şu an ailenin oturduğu binanın inşaatının bu para ile yapılması ve ülkeye dönünce, evlerin ve alınana dükkanın yarısının miras payı dışında kendisine devredileceğinin kararlaştırıldığı ancak devredilmediğini belirterek çekilen paraların iadesi için eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacının hesabından çekilen paranın dava konusu şu an ailenin oturduğu binanın inşaatı ve dükkanın alımında kullanılmadığını, binanın vefat eden eşi adına kayıtlı olduğunu, eşinin de daha önce yurt dışında çalışarak birikimleri olduğunu, ..."da bulunan taşınmazlarını da satarak elde edilen gelir ile binanın yapıldığını, çocuklardan bir katkı almadıklarını, davacının hesabından 10.000 TL ve 12.000 Dolar para çektiğini, bunu kendisinin kızı davacının da kızkardeşi olan ..."ye davacının rızası ile verdiğini, kızının borcunu ödediğini, davacının bankada ki parayla yazlık aldığını savunarak davanın reddini dilemiştir. 29.12.2011 günlü celse beyanında davalı, çektiği paraları, davacının aldığı yazlığına harcadığını, 22.000 Doları da, davacının izni ile kızına borç olarak verdiğini, ama kızının borcunu ödemediğini bildirmiştir. Dosyaya yazılı beyanda bulunan dava dışı Muradi"ye, davacının hesabından annesinin alıp borç para verdiğini, borcunu davacıya geri ödeyeceğini beyan etmiştir. Bir kısım davacı tanıkları, davacının parası ile inşaatın 2. ve 3. katlarının yapıldığını, davacının yazlığına harcandığını beyan etmiş bir kısım davacı tanıkları da 4. katın davacı tarafından yaptırıldığını, babalarının bu katın davacıya verilmesini söylediğini beyan etmişlerdir. Dosyanın incelenmesinde, tarafların ortak hesap açtırdıkları, hesap için ortaklık payı belirlenmediği, davalının bu hesaba para yatırmadığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf savunmasında, davacının parasını çekip ..."da yazlık aldığını, paranın, davacının yazlığının inşaatı için harcandığını, bir kısmını da kızına borç olarak verildiğini kabul etmiştir. Davanın, BK"nun 390 ve devamı maddelerine göre vekilin özenli iş görme ve hesap verme borcuna dayanarak açıldığı anlaşılmaktadır. Yapılan bilirkişi incelemesine göre, davalının dava konusu parayı çektiği tesbit edilmiş olup bu husus davalının da kabulündedir. Davacı, bu para ile inşaat yapıldığını iddia etmiş, davalı taraf ise, kızına borç verdiği ve davacının yazlığına harcadığını savunmuştur. Dinlenen davacı tanıkları, bu para ile inşaatın bir kısmının yapıldığını beyan etmişlerdir. Tüm bu açıklamalar ışığında davalı vekilin ortak hesaptan çektiği paralarla ilgili olarak özenli iş görme ve nerelere harcandığına ilişkin davacıya hesap verme yükümlülüğü olduğu gibi elde ettiği menfaatleri de davacıya iade etmek zorundadır. Davalının savunması doğrultusunda, paranın bir kısmının davacının kızkardeşine rızası dışında verildiği ve geri ödenmediği anlaşıldığından bu kısım için davanın ispat edildiği açık olduğu halde mahkemece, borç verildiği sabit olan kısım için dahi davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Bu durumda mahkemece, davalının ..."daki yazlığa yaptığı harcamalara ilişkin ve davacı tanıkları ve bir kısım davalı tanıklarının beyanlarına göre yapılan inşaatta davacının parasından harcama yapılıp yapılmadığı konusunda tarafların yasal delilleri toplanarak, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yapılarak, davacı için harcandığı ispat edilen kısımların mahsubu ile bakiyenin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 5.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara