13. Hukuk Dairesi 2013/13540 E. , 2013/30321 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, avukat olan davalının vekil olarak aleyhine açılan davada kendisini temsil etmek üzere vekalet verdiğini, 18.9.2003 tarihinde gönderilen icra emri ile davalı avukatın davayı gereği gibi takip etmediği ve verilen kararı da temyiz etmeyerek zarar uğrattığını öğrendiğini ileri sürerek, 5.000 TL. maddi ve 10.000 TL. Manevi tazminatın yasal faizi ile ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davacının talebinin Avukatlık Kanunu 40. maddesine göre zamanaşımına uğradığını, görevini gereği gibi yerine getirdiğini, davacının bir zararının da bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, maddi tazminat talebinin reddine, 1.000 TL. Manevi tazminatın 20.8.2003 tarihinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, avukat olan davalının kusuru nedeniyle uğranılan zararın tazmini davasıdır. Davacı aleyhine açılan alacak davasında davalı avukat olarak davayı takip etmiş ve davanın kabulüne ilişkin kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği ve alacaklı tarafından davacı aleyhine ilama dayalı icra takibi yapılması üzerine icra emrinin davacıya 18.9.2003 tarihinde tebliğ edildiği ve aleyhine verilen karardan haberdar olduğu anlaşılmaktadır.
Avukatlık Kanunu 40. maddesinde “İş sahibi tarafından sözleşmeye dayanılarak avukata karşı ileri sürülen tazminat istekleri, bu hakkın doğumunun öğrenildiği tarihten itibaren 2013/13540-30321
bir yıl ve her halde zararı doğuran olaydan itibaren beş yıl geçmekle düşer.” hükmü bulunmaktadır. Dava 21.9.2012 tarihinde açıldığına ve davalı süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğuna, davacı da zararı icra emri ile öğrendiğini bildirdiğine göre bir ve beş yıllık zamanaşımı süresinden sonra dava açılması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 1. Bent gereğince temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2. Bent gereğince davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.