(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/12785 E. , 2012/11833 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, ... ilçesi, ... köyü, 6015 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, tapu kaydında 10.10.1994 tarihli 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesine tâbidir şerhi mevcut olduğunu, Anayasanın 169. maddesi uyarınca devlet ormanlarının mülkiyetinin devredilemeyeceğini, zamanaşımı ile mülk edinme imkanının bulunmadığını iddia ederek, dava konusu 6015 ada 16 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Çekişmeli 6015 ada 16 parsel sayılı taşınmaz, tapuda davalılar adına kayıtlı olup, ... köyü 857 parselin imar uygulaması sonucu oluşmuştur. 857 parsel, yörede 1958 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında tarla vasfıyla tapu kayıtlarına dayanılarak gerçek kişiler adına tespit edilmiş ve tutanak itirazsız kesinleşmiştir. Mahkemece; 3402 sayılı Yasanın 5841 sayılı Yasa ile değişik 12/3. maddesi gereğince, 10 yıllık süre geçtiğinden davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapusunun iptali ile tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1958 yılında yapılan ve 04.02.1961 - 06.03.1961 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen genel arazi kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin askı suretiyle ilânından itibaren 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve çekişmeli parselin kadastro tespitlerinin kesinleşmesinden sonra 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü süreler geçmişse de; 5841 sayılı Yasanın 2. maddesiyle 3402 sayılı Yasanın 12. maddesinin 3. fıkrasına eklenen cümlesinde yer alan “İddia ve taşınmazın niteliğine ….” ibaresiyle, 5841 sayılı Yasanın 3. maddesiyle 3402 sayılı Yasaya eklenen geçici 10. maddesinin tamamı, Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih ve 2009/31 esas -2011/77 sayılı kararı ile iptal edildiği, iptal kararının 23 temmuz 2011 tarih ve 28003 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdiği, bu iptal kararından sonra 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesinin kamu mallarına ilişkin davalarda değil Devlet veya diğer kamu tüzel kişilikleri tarafından özel mülk savıyla açılan davalarda uygulama olanağı bulacağı (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.06.2011 gün ve 2011 /1-36 esas ve 2011/390 karar sayılı kararı da aynı yöndedir), somut olayda çekişmeli taşınmazın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve bu nedenle, Hazine adına tapuya tescili talebiyle dava açıldığından, 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinin uygulanma olanağı bulunmadığı gözetilerek mahkemece yargılamaya devam edilip, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile davanın hak düşürücü sure nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ayrıca; 6831 sayılı Orman Yasasının 1744 sayılı Yasa ile değişik 2., 2896 ve 3302 sayılı yasalar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/04/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Yasayla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Yasa ile 16/02/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Yasanın bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak; diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 18/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.