Esas No: 2022/4195
Karar No: 2022/13150
Karar Tarihi: 03.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/4195 Esas 2022/13150 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/4195 E. , 2022/13150 K.Özet:
Mahkeme, bir kişinin 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçunu işlediği gerekçesiyle verilen hükümde bir dizi hata tespit ederek, kararı bozdu. Kararın temyizinde suçun işlendiği tarih, ele geçen eşyanın niteliği ve daha sonra yürürlüğe giren yasalardaki değişiklikler gibi faktörler göz önünde bulunduruldu. Yürürlükte olan kanun maddelerinin somut olaya uygulanması sonucunda sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği ve bu işlemin yerel mahkemenin görevi olduğu vurgulandı. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerini iptal etmesi nedeniyle, bu madde yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçu için 3/18. madde, 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeler, TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası ve 6455 sayılı Yasada yer alan teşdit cezası için 61. madde.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan ... İdaresi vekilinin temyiz isteminin suçta kullanılan nakil aracı hakkında verilen iade kararına hasren olduğu gözetilerek sanığın ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz teleplerine ilişkin yapılan incelemede;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal karan ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre ise;
1-Ele geçirilen kaçak eşyanın miktarına göre, sanık hakkında hapis cezasında TCK'nun 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, alt sınırdan hüküm kurmak suretiyle eksik ceza tayini,
2-Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve katılma hakkı bulunmayan ... Düzenleme Kurumunun davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmolunması,
3-Dava konusu kaçak eşyanın miktarı itibarıyla nakil aracı ile taşınmasının zorunlu olması, yine araç ve eşyanın değeri itibarıyla aracın müsaderesinin 5237 sayılı TCK’nun 54/3. maddesi gereğince işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı gibi hakkaniyete de aykırılık oluşturmayacağı gözetilerek; malen sorumlu ...'ın aracı sattığını, sanığın da aracın haricen amcası ...'e ait olduğunu beyan etmesi karşısında, noter satışı yapılan ... ile ...'in mahkemede dinlenilmesinin ardından davaya katılma hakkı tanınarak, malen sorumlunun iyiniyetli 3. kişi durumunda olup olmadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre aracın müsadere edilip edilmeyeceğine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekili ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK 326/son uyarınca 6455 sayılı Yasa uygulanması halinde teşdit yönünden sanığın cezada kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 03.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.