Esas No: 2013/11415
Karar No: 2013/30241
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/11415 Esas 2013/30241 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı hakkında 05.11.2008 tanzim ve 10.12.2008 vade tarihli 3.496.00.TL bedelli senede istinaden davalı borçlu hakkında kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlattığını ancak İcra Hakimliği tarafından senedin kambiyo senedi niteliğini taşımadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmesi üzerine ilamsız takip yaptığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek vaki iitrazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında 2013/11415-30241
tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta taraflar arasındaki ilişkinin kömür alım satımından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Ancak davalının bu kömürü kendi ihtiyacı yada site yöneticisi ise oturduğu sitenin ihtiyacı için mi yoksa ticari olarak mı satın alıp almadığı dosya kapsamından anlaşılmamaktadır. O halde mahkemece, davalının tüketici olup olmadığı yani taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kalıp kalmadığı yönünde araştırma yapılarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.