Esas No: 2013/15350
Karar No: 2013/30200
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/15350 Esas 2013/30200 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı emlakçı olduğunu, davalılar ile aralarında 16.12.2011 tarihinde sözleşme düzenlediklerini, davalılara ait dairenin satışı için iki defa müşteri bulduğunu, 15.000, 00 TL kaporanın alındığını, ancak davalıların satımdan sebepsiz şekilde vazgeçtiklerini, bu nedenle sözleşme gereğince tellallık ücreti alacağının doğduğunu, hak ettiği ücretin tahsili için yürüttüğü icra takibine de haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacıya 5.8.2011 tarihli cevabi ihtar( telgraf) ile satışa hazır olunduğu bildirildiğini, davacının sebepsiz yere ihtarı almaktan imtina ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, ... hakkında açılan davanın reddine, ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, tellallık ücreti alacağına ilişkin olarak yürütülen takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, aralarındaki sözleşme gereğince 4.8.2011 tarihli telgraf ile davalılardan davaya konu taşınmazın satışına davet için talepte bulunmuş olup, bu telgraf davalılara ulaştıktan sonra davalı tarafında, 5.8.2011 tarihli telgrafı ile, kendisinin de satışa hazır olduğunu davacıya bildirmiş olmasına rağmen, sözkonusu telgrafta şerhi bulunan resmi memurun kaydına göre, " sebep bildirilmeksizin" emlakçı olan davacının telgrafı almadığı ve böylece sözleşmenin kurulmasına bizzat kendisinin engel olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının sözleşmedeki taşınmazı davacının göstermesinden ve taşınmaza bir müşteri bulduktan sonra, dava konusu taşınmazı davalının satmaktan vazgeçtiğinin tanık ifadesinden anlaşılmış olması gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, davalının delillendirdiği ve resmi memur şerh ve kaydına uygun olan savunmasına itibar edilerek, satışın gerçekleşmemesinde kusurunun bulunmadığı kabul edilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerden dolayı temyiz eden davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerden dolayı hükmün temyiz eden davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan 95.80 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 4.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.