Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/13925 Esas 2012/11721 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/13925
Karar No: 2012/11721

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/13925 Esas 2012/11721 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2011/13925 E.  ,  2012/11721 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ... ve arkadaşları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü, 774 parsel sayılı 5766,91 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliyle 20 yılı aşkın bir süredir ... oğlu ...’in zilyetliğinde olduğu, adı geçenin 23.09.1988 tarihli 4000 m2 miktarlı vergi beyanı bulunduğu, taşınmazın asliye hukuk mahkemesinin 1988/360 esasına kayıtlı dosyasında dava konusu edildiğinden söz edilerek malik hanesi açık olarak tesbit edilmiştir.
    Asliye hukuk mahkemesinin 1988/360 esasında davacılar ... ve arkadaşları tarafından davalı sıfatıyla ... gösterilmek suretiyle, ... köyü ... mevkiinde bulunan ve orman tahdit komisyonunca 65 ve 66 numaralı orman tahdit noktalarından oluşan hat ile sınırlandırılan tahminen 3000 m² yüzölçümündeki Tefneli tarlası olarak bilinen tarlanın kendilerine ait olduğu, davalının bu yeri icar karşılığı kullanırken murisleri ...’in 1985 yılında ölümünden sonra bir daha icar vermedikleri, davalının haksız el atması ve işgalinin önlenmesi, ödemediği 1.000,00.-TL"nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemiyle dava açmışlar,
    ..., ... ve paydaşları parselin tapu kaydı ile kendilerine ait olduğu iddiasıyla katıldığı dava, asliye hukuk mahkemesinin 22.10.1990 gün ve 1982/48-385 sayılı kararı ile kadastro mahkemesine devredilmiştir. Orman Yönetimi taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili, ... ve ... da taşınmazları ...’ten satın aldıkları 1/2"şer payla adlarına tescili iddiasıyla, ... ve ... (Onay) taşınmazların murislerine ait Şubat 1962 tarih ve 1, 2 ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı, bir bölümü eski ... yeni adıyla ... köyü sınırları içinde 373 ilâ 633 parsel sayısıyla tesbit görmüşse de, ... çiftliği olarak geçen bölümünün Karaca köyü sınırları içinde kaldığı, tapudaki paydaşların ölümünden sonra davalı gerçek kişiler yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluşmadığı, kadastro tesbitinin iptali ve tapudaki payları oranında, tapu malikleri adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmışlar, daha sonra 28.09.2009 tarihli dilekçeyle davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... davalarından feragat etmiştir. Mahkemece, ... ve arkadaşlarının
    davalarının feragat nedeniyle reddine, diğer davaların da sübut bulmadığından REDDİNE, çekişmeli parselin tesbitteki gibi davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ... serisi olarak, 1967 yılında yapılıp tesbit tarihinden önce kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 22 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1981 yılında yapılıp 24.07.1981 tarihinde ilân edilerek 24.07.1982 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ile 1988 ilâ 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilân edilerek dava tarihinden önce kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu, 2896 ve 3302 sayılı yasalar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
    Mahkemece, çekişmeli parselin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları dışında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilecek yerlerden olduğu ve davalı yararına bu koşulların oluştuğunun belirlendiği gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da;
    Gerçek kişiler arasında görülen el atmanın Önlenmesi davası nedeniyle, çekişmeli parselin kadastro tesbit tutanağının malik hanesi açık bırakılmak suretiyle düzenlendiği, bu halde 3402 sayılı Yasanın 30/2 madde gereğince “...mahallî mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde, hâkim resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür....” Çekişmeli parselin üç yönden sınırlaması itirazsız kesinleşen devlet ormanı, bir yönden ise denize sınır olduğu halde, davacı tarafa davasını Hazine ve Orman Yönetimine yönlendirmesi için imkân verilmediği gibi, adı geçen yönetimler davadan haberdar edilmemiş, kendilerine savunmalarını yapmaları için imkân tanınmamıştır.
    Diğer taraftan, mahkemece çekişmeli taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilebilecek yerlerden olup olmadığı yönünde yapılan araştırma da yetersizdir. Şöyle ki; çekişmeli parselin doğal ya da arkeolojik sit alanı içinde olup olmadığı, orman içi açıklığı olup olmadığı, taşınmaz üzerinde korunması gereken kültür ve tabiat varlığı bulunup bulunmadığı, parselin eski ve yeni tarihli harita ve hava fotoğraflarında ne şekilde nitelendirildiği belirlenmemiş, imar ve ihya görüp görmediği, gördü ise tarihi ve ne şekilde imar ve ihya edildiği, daha sonra kimin tarafından ne şekilde zilyet edildiği, bu zilyetlik şeklinin ekonomik amaca uygun olup olmadığı hususlarında yeterli araştırma yapılmamış, soyut tanık ve yerel bilirkişi sözleri ile yetinilmiştir.
    O halde, mahkemece; öncelikle çekişmeli parsellere bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, uydu fotoğrafları getirtilmeli, çekişmeli parselin doğal ya da arkeolojik sit alanı içinde kalıp kalmadığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Bölge Müdürlüğünden sorulmalı, ilgili Koruma Kurulu Kararları ve ekleri getirtilmeli, getirtilen belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir arkeolog bilirkişi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu parsel ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip parselin niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli parselin konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve
    memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı, çekişmeli parsellerin içinde bulunduğu söylenen çam ağaçlarının bulunduğu bölümlerin ifraz krokisi düzenlettirilmeli, parselin öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, çekişmeli parselin kimin tarafından imar ve ihya edildiği, kimden kime geçtiği, davalının zilyetliğininin kaynağının ne olduğu, kiracı sıfatıyla mı? Maliki sıfatıyla mı? zilyet ettiği hususlarındaki davacı ve davalı tanıklarının beyanları arasındaki çelişki giderilmeli, somut olayın özelliği göz önünde bulundurularak ayrıca; parselin eski ve yeni niteliği konusunda jeoloji mühendisinden de ayrıntılı rapor alınmalı, keşif sırasında parselin çeşitli yönlerinden hâli hazır durumunu gösterir renkli fotoğrafları çektirilip onaylanarak dava dosyası içine konulmalı, 3402 sayılı Yasanın 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının davacı ve davalı gerçek kişiler ile bayii ve ortak murisler yönünden araştırılmalı, aynı çalışma alanı içerisinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tespit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu sicil ve kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak, gerektiğinde tespit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu parselin sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda ziraat mühendisinden yasanın amacına uygun rapor alınmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar ... ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara idadesine 16/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.







    Hemen Ara