Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/9159 Esas 2012/11703 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/9159
Karar No: 2012/11703
Karar Tarihi: 10.10.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/9159 Esas 2012/11703 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/9159 E.  ,  2012/11703 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü, 104 ada 116 parsel sayılı 56813,11 m² yüzölçümündeki taşınmaz, çalılık niteliğiyle tesbit edilmiştir. Davacı ..., satın alma yoluyla geçen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 14/06/2005 tarih ve 2005/1856 - 1949 sayılı ilâmı özetle: “Kural olarak; orman sınırlandırılmasına tâbi tutulan bölgelerden bir yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığı, sınırlandırma harita ve tutanağının yerine uygulanmasıyla belirlenir. Orman sınırlandırılması yapılmamış ise, 6831 sayılı Yasanın 1. maddesi hükmü uyarınca inceleme yapılması gerekir. O halde, uyuşmazlığın saptanan niteliğine göre sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle ilk kez orman sınırlandırılmasının ne zaman yapıldığının ve kesinleştiğinin, daha sonra 6831 sayılı Yasanın 2 ve 2/B maddeleri uyarınca orman sınırlarında değişiklik yapılıp yapılmadığının ve kesinleşme tarihlerinin duraksamasız bir biçimde belirlenmesi, daha sonra yerel bilirkişi, orman ve fen bilirkişileri eşliğinde keşif yapılması, orman haritasıyla kadastro paftası ölçeğinin eşitlenmesi, böylece taşınmazın orman tahdit içinde kalıp kalmadığının saptanması, orman içerisinde değilse tüm tutanak bilirkişilerinin ayrı ayrı taşınmaz başında dinlenmesi, mahalli bilirkişilerle arada oluşan aykırılığın giderilmesi, zilyetliğe ilişkin somut bilgi alınması, senetsizden mülk edinme koşullarının araştırılması” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tesbitinin iptaliyle 06/09/2011 tarihli bilirkişiler kurul raporunda (A) harfiyle işaretli 19125,80 m² ve (B) harfiyle işaretli 7270,40 m² bölümlerin tarla niteliğiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, (C) harfiyle işaretli 24672,06 m² bölümün tarla, (D) harfiyle işaretli 5744,85 m² bölümün ise, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1949 yılında seri bazında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1980 yılında 1744 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 2002 yılında ise 3402 sayılı Yasa uygulamalarına esas olmak üzere 3302 sayılı Yasaya göre yapılan aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın temyize konu (A) ve (B)
    bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 10/10/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara