Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/4881 Esas 2022/13381 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/4881
Karar No: 2022/13381
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/4881 Esas 2022/13381 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucu, 5809 sayılı Yasaya muhalefet suçundan hükümlülük, 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan hükümlülük ve müsadere kararı çıkmıştır. Temyiz incelemesi sonucunda, Gümrük İdaresi'nin davasına katılmasına karar verilmesinin hüküm temyizine hak vermeyeceği belirtilmiştir. Ayrıca, suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasaya göre belirlenen temel cezayla birlikte 7242 sayılı Yasa ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesinin uygulanması suretiyle karma uygulama yapılmasının yanlış olduğu, adli sicil kaydı olan sanığın durumunun değerlendirilmesi gerektiği ve söz konusu ilamın 5607 sayılı Yasanın 5/3. madde ve fıkrası kapsamında etkin pişmanlık müessesesinin uygulanmasına engel teşkil edip etmeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddelerinin detaylı açıklamaları yapılmamıştır.
7. Ceza Dairesi         2022/4881 E.  ,  2022/13381 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5809 ve 5607 sayılı Yasalara muhalefet
    HÜKÜM :5809 sayılı Yasaya muhalefet suçundan hükümlülük, 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan hükümlülük, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I- Sanık hakkındaki 5809 sayılı Yasaya muhalefet suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    Atılı suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi'nin kamu davasına katılmasına karar verilmiş olması hükmü temyize hak vermeyeceğinden Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    II- Sanık hakkındaki 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    1)15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin, 6545 sayılı Yasanın 89. maddesi ile değişik 5607 sayılı Yasada hüküm altına alınması nedeniyle, suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasanın 3/5 .maddesi ile sonradan yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 3/5, 3/22, 5/2. maddeleri ayrı ayrı uygulanarak lehe Yasanın tespiti yerine, 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesine göre belirlenen temel cezayla birlikte 7242 sayılı Yasa ile değiştirilen 3/22. maddenin uygulanması suretiyle karma uygulama yapılması,
    2)28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde yapılan değişiklik öncesi anılan maddede öngörülen hapis cezası üst haddinin 2 yıl olduğu gözetilerek;
    Anayasa Mahkemesi'nin 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen ve 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesinde hüküm altına alınan basit yargılama usulüne ilişkin aynı Yasanın geçici 5/1-d bendinde yer alan “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, aynı şekilde 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar
    yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibarıyla hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, TCK'nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “basit yargılama usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3)Tekerrüre esas alınan adli sicil kaydı bulunan sanığın adli sicil kaydındaki mahkumiyetinin 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçuna ilişkin olduğu anlaşılmış olup, hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale gelmekle birlikte 5607 sayılı Yasanın 5/3. maddesindeki ''İkinci fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde uygulanmaz'' şeklindeki düzenleme karşısında ilam ile ilgili uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden araştırılarak, ilamın tekerrüre esas alınıp alınmayacağının değerlendirilmesi ve neticesine göre söz konusu ilamın 5607 sayılı Yasanın 5/3. madde ve fıkrası kapsamında etkin pişmanlık müessesesinin uygulanmasına engel teşkil edip etmeyeceğinin değerlendirilmesinin gerekmesi,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara