Esas No: 2012/11359
Karar No: 2012/11700
Karar Tarihi: 16.10.2012
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/11359 Esas 2012/11700 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında 219 ada 9 ve 11 parsel sayılı sırasıyla 10875.27 m² ve 8974.69 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla ... çocukları ..., ... ve ... adına tespit edilmişlerdir. Davacı Hazine temsilcisi, yasal süresi içinde tespit malikleri yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluşmadığı iddiasına dayanarak ...’a husumet yönelterek dava açmıştır. Mahkemece, diğer tespit maliklerine husumet yaygınlaştırıldıktan sonra yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli parsellerin eşit paylarla davalılar adına tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 10.02/2011 tarih ve 2010/3264 - 803 sayılı kararıyla: “Mahkemece; çekişmeli taşınmazlar üzerinde davalılar yararına edinme koşullarının oluştuğu kabul edilerek karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dosyaya sunulan uzman fennî bilirkişi raporuna göre çekişmeli taşınmazların güney ve güneybatı yönlerinden Murat Nehri geçtiği halde, mahkemece yöntemince kıyı kenar çizgisi incelemesi yapılmamıştır. Yine, dosyaya sunulan uzman ziraatçı bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazlar üzerinde 10-15 yaşlarında 60 ve 17 adet meşe ağacının bulunduğu bildirildiği halde, yöntemince orman araştırması da yapılmamıştır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için, çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede yetkili idarî merciler tarafından yapılıp kesinleşmiş kıyı kenar çizgisi çalışması bulunup bulunmadığı sorulup saptandıktan sonra, varsa tüm dayanak belgeleri ve haritası dosya içine getirtildikten sonra; üç kişiden oluşacak ormancı bilirkişi kurulu, üç kişiden oluşacak ziraatçı bilirkişi kurulu, jeolog bilirkişi ve fennî bilirkişi hazır olduğu halde, mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte öncelikle, varsa yetkili idarî merciler tarafından yapılıp kesinleşmiş kıyı kenar çizgisinin belirlenmesine ilişkin belgeler ve haritası yöntemince jeolog bilirkişi ve fennî bilirkişi tarafından yerine uygulanmalı, yoksa jeolog bilirkişi tarafından yöntemince kıyı kenar çizgisinin belirlenmesine çalışılmalı, varsa belgelerin uygulanmasında ve yoksa jeolog bilirkişi tarafından kıyı kenar çizgisinin belirlenmesinde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.11.1997 tarih ve 1996/5 Esas-1997/3 sayılı kararında açıklanan ve belirlenen ilkeler gözetilmelidir. Jeolog bilirkişiden bu konularda yapılan tespit ve değerlendirmeyi içerir, gerektiğinde rapora eklenecek fotoğraflarla desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalıdır. Keşfe katılacak orman mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığını bildirir, orman yasaları karşısında çekişmeli taşınmazların durumunu açıklar, çekişmeli taşınmazların en eski tarihli bölgeye ait memleket haritası, hava fotoğrafları ve orman amenajman planlarında ne olarak görüldüğünü açıklar, ayrıntılı rapor alınmalıdır. Keşfe katılacak ziraatçı bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliğini bildirir, eğim, toprak yapısı, bitki deseni ve diğer yönlerden komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi
içerir, çekişmeli taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini açıklar, gerektiğinde çekişmeli taşınmazların değişik yönlerden çekilecek fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalıdır. Keşfe katılacak uzman fen bilirkişisinden keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir, gösterilen sınırlar işaretlenmiş, kadastro paftası ile yapılan uygulamaları çakıştırmalı şekilde gösteren ayrıntılı rapor alınmalıdır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesindeki sınırlandırma yönünden, davalıların miras bırakanı ... ’ın veraset ilamı veya veraset ilamına esas nüfus kayıtları dosya içine getirtildikten ve tüm mirasçıları adına aynı çalışma alanı içinde kayıt ve belgesiz olarak tespit ve tescil edilmiş, taşınmaz miktarları sorulup saptandıktan ve varsa tutanak örnekleri dosya içine getirtildikten sonra belgesiz limiti yönünden engel bulunup bulunmadığı yöntemince belirlenmelidir. Bundan sonra, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne, 219 ada 9 parsel taşınmazın kadastro tespitinin iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına, 219 ada 11 Parsel nolu taşınmaza ilişkin olarak açılan davanın ispatlanamadığından reddine ve 1/3’er hisselerle davalılar ... oğulları ..., ... ve ... adına tarla niteliğiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan ..."dan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 16/10/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.