Esas No: 2021/8335
Karar No: 2022/13434
Karar Tarihi: 05.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8335 Esas 2022/13434 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/8335 E. , 2022/13434 K.Özet:
Kararda, sanığın 5607 sayılı yasaya muhalefet suçundan hüküm giydiği ve temyiz itirazlarının yerinde görüldüğü belirtiliyor. Nakil vasıtasının iadesine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin ise kabul edilmediği ifade ediliyor. Sanığın suçunun 6455 sayılı yasa ile değişik 5607 sayılı yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı ancak suç tarihinden sonra 6545 sayılı yasayla değiştirilen 5607 sayılı yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu belirtiliyor. Ayrıca 7242 sayılı yasanın getirdiği düzenlemelere de değiniliyor ve sanığın durumunun belirlenmesi için yerel mahkemenin görevli olduğu ifade ediliyor. Kararda ayrıca 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı yasanın 63. maddesi ve 5607 sayılı yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası da açıklayıcı bir şekilde belirtiliyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
II-Sanığa verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde;
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa'nın 3/11. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1-Hapis cezası ertelenen sanığa TCK 51/8. maddesi gereğince denetim süresinin iyi halli olarak geçirilmesi halinde hapis cezasının infaz edilmiş sayılacağına dair ihtarın yapılmaması,
2-Suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 72. maddesi ile 5271 sayılı CMK'nun 231/8. maddesinde yapılan değişiklikten önce işlenen suçlarla ilgili olarak CMK'nun 231. maddesi uyarınca verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine engel teşkil etmeyeceği gibi sanığın talimat mahkemedeki savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği ve 16.03.2015 tarihinde mahkemenin eksik bildirdiği kamu zararını da ödediği anlaşılmakla, dosyada bulunan ve KEMT varakasında belirtilen ve kamu zararını oluşturan gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan 2.162,42 TL kamu zararından sanık tarafından daha önce ödenen miktar düşüldükten sonraki zararın bildirilmesi ve sonucuna göre gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/9. fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Dava konusu kaçak eşyanın müsaderesine karar verilirken uygulama maddesinin 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla TCK'nun 54/4. maddesi yerine, TCK'nun 54. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.