Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8280 Esas 2022/13428 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/8280
Karar No: 2022/13428
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8280 Esas 2022/13428 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçu işlediğini belirledi ancak suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre farklı yasaların uygulanması gerektiğine karar vererek hükmü bozdu. Ayrıca, hükümdeki ceza ve müsadere kararlarının yanlışlıkları da tespit edildi. Kararda, suç tarihi öncesinde ve sonrasında değişen yasalara yer verilerek sanığın hukuki durumu belirtildi. Aynı zamanda, infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrilmesi gerektiği, suça konu eşyanın tasfiye edilmişse tasfiye bedelinin Hazine adına irad kaydına, edilmemişse müsaderesine karar verilmesi gerektiği vurgulandı.
- Suç tarihinden önce yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun'un 3/11. maddesi
- Suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları
- Suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\"
- Suç tarihinden önce yürürlükte olan 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi
- Suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası
- 5275 sayılı Yasanın 106/3. maddesi
- Suç tarihinden önce yürürlükte olan 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi
7. Ceza Dairesi         2021/8280 E.  ,  2022/13428 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına, tasfiye
    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    1) Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. madde ve fıkraları somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2) 24/11/2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    1) Sanık hakkında takdiri indirim uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK'nun 62/1. maddesi yerine TCK'nun 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
    2) Hükümde infazda yetkiyi kısıtlayacak şekilde doğrudan verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda 5275 sayılı Yasanın 106/3. maddesi uyarınca hapse çevrilmesine karar verilmesi,
    3) Suça konu eşya hakkında 22.11.2013 tarihinde tasfiye kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, eşya tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin Hazine adına irad kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5607 sayılı Kanunun 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi adına Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara