Esas No: 2015/813
Karar No: 2015/781
Karar Tarihi: 06.05.2015
Nitelikli dolandırıcılık - Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/813 Esas 2015/781 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
I-Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükümleri karşısında; sanıklara yüklenen nitelikli dolandırıcılık suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 05.12.2004 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2. ve 5271 sayılı CMK’nun 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
II- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Sanıkların tekerrüre esas sabıkalarının bulunması nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın uygulanmasının sanıklar lehine olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki (2) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya içeriğine göre sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine; ancak:
1- Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup Yargıtay İBK"nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 sayılı kararında da açıklandığı üzere; kambiyo senetlerinde bulunması zorunlu olan keşide yerinin bir duraksamaya meydan vermeyecek biçimde açık ve anlaşılır olması gerekmektedir. Suça konu çekin dosyada bulunan fotokopisinde suç tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 692. (6102 sayılı Kanunun 780.) maddesinde öngörülen ve bulunması zorunlu unsurlardan olan ""keşide yerinin"" gösterilmemiş olması, ayrıca keşide edenin ismi yanında da herhangi bir yer yazılmamış olması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve suç vasfının tayini amacıyla, suça konu çek aslı duruşmaya getirtilerek, keşide yerinin yazılı olup olmadığı araştırılıp, keşide yerinin yazılmamış olduğunun tespiti durumunda sanıkların eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı ve denetime olanak sağlanması bakımından da çek aslının dosya içinde bulundurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2- Kabul ve uygulamaya göre de ;
Tekerrüre esas sabıkaları bulunan sanıklar hakkında, 5237 TCK."nun 58/7. maddesi gereğince mükerrirler hakkındaki infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıkların tekerrüre ilişkin kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 06.05.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.