Esas No: 2013/11991
Karar No: 2013/30140
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/11991 Esas 2013/30140 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, çiftçilik yaptığını, traktör almak için davalı Bankadan kredi aldığını, traktör kredisi almasına rağmen bilgisi dışında ödeme planında kredinin tüketici kredisi olarak tanımlandığını, aynı şartlarda kullandırılan kredilerden daha fazla faiz talep edildiğini, hesaplanan faizin indirilmesini ihtarnameyle davalıdan talep ettiğini fakat cevap alamadığını, başkaları tarafından kullanılan krediler için alınan faizden daha fazla faiz alınmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek en uygun faiz oranını belirlenmesini, bu faize göre davalıya olan borcunun tespitini, fazla ödediği miktarın kalan borcundan mahsup edilmesini ve yeni ödeme planı oluşturulmasını istemiştir.
Davalı, davacının traktör alımı için genel nakdi ve gayrınakdi kredi sözleşmesi imzaladığını, piyasanın şartlarına ve riske göre faiz belirlendiğini, uygulanan faizin yasal ve makul olduğunu savunarak haksız davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasında imzalanan sözleşme nakdi ve gayrınakdi kredi sözleşmesi olup davacının traktör alması için kullandırılmıştır. Davacı, ödeme planında kredinin tüketici kredisi olarak adlandırıldığını iddia etse de 4077 Sayılı Kanunun 10.maddesine uygun şekilde imzalanmış bir tüketici kredisi sözleşmesi söz konusu değildir. Traktör alımı için imzalanan genel nakdi kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda tüketici mahkemesi görevli değildir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında resen göz önüne alınır. Uyuşmazlığın genel hükümlere göre genel mahkemlerde bakılıp sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece, davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılıp işin esasına girilerek hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 3.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.