(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/10371 E. , 2012/11650 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ilçesi, ... beldesi, ... mahallesi, 309 ada 25 parsel sayılı 2248.56 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, çayırlık niteliği ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, davalı yararına imar, ihya ve zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığını iddia ederek, tespitin iptali ile taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın REDDİNE, çekişmeli parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 09/11/2010 gün ve 2010/11446 - 13926 sayılı ilamıyla “Çekişmeli taşınmazın sınırında orman parseli bulunduğuna göre, dava konusu taşınmazın sınırında ya da yakın komşusu bulunan ormanın kadastrosunun 6831 sayılı Yasa hükümlerine göre mi, yoksa 3402 sayılı Yasanın 4. maddesine göre mi yapıldığı belirlenerek usulen orman araştırılması yapılması ve taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının ve davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerekir. Mahkemece orman araştırması yapılmadığı gibi zilyetlik araştırması da gereği gibi yapılmamış, yerel bilirkişinin soyut beyanları ile yetinilip zilyet tanıkları dinlenmemiştir. Diğer taraftan, dava konusu parsele bitişik ya da yakın komşu veya aynı adada bulunan küçük yüzöçümlü birçok parselin "çayırlık" cinsiyle tespit tutanaklarının düzenlendiği ve bunların tümünün Hazine tarafından aynı nedenle dava konusu edildiği ve dinlenen yerel bilirkişilerin taşınmazların otlak olarak kullanıldığını bildirdiği halde, ziraat bilirkişisi bunun aksine tarım arazisi olarak kullanıldığını bildirdiği ve bu parsellerin düz çizgilerle birbirinden ayrıldığı görülmektedir. Bu durum geniş bir çayırlık ve mera alanının köylüler tarafından paylaşıldığı izlenimini vermektedir. Mahkemece mera araştırılması yapılmadığı gibi hüküm vermeye yeterli araştırma da yapılmamıştır." gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilâmına uyulduktan sonra davanın KISMEN KABULÜNE ve KISMEN REDDİNE, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptaliyle fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfiyle işaretli 595,30 m² bölümünün orman niteliğiyle Hazine, (B) harfiyle işaretli 1653,26 m² bölümünün ise davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın temyize konu (B) bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davalı yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 16/10/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.