Esas No: 2012/11869
Karar No: 2012/11642
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/11869 Esas 2012/11642 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ilçesi, ... beldesi, ... mahallesi 311 ada 37 parsel sayılı 188,08 m² yüzölçümündeki taşınmaz, çayırlık niteliği ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden davalı adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, davalı yararına imar, ihya ve zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığını iddia ederek, tespitin iptali ile taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş; temyiz aşamasında, yargılama sırasında ileri sürülmeyen Ekim 1992 tarih 19 nolu tapu kaydına dayanılmıştır.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve Hakimin yargılamayı bitirip işten el çekmesine kadar mahkemeye sunulmayan, temyiz safhasında ibraz olunan tapu kaydının usulen dikkate alınması mümkün olmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 16/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.