Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/19616 Esas 2014/19119 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19616
Karar No: 2014/19119
Karar Tarihi: 30.09.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/19616 Esas 2014/19119 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2013/19616 E.  ,  2014/19119 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Anamur 1. Asliye Hukuk İş Mahkemesi
    TARİHİ : 04/09/2012
    NUMARASI : 2012/438-2012/401

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davacı ve davalılardan S.. K.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R
    Davacı, davalıya ait işyerinde 1994-2004 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak sürekli çalıştığının tesbitini istemiştir.
    Dairemizin 01/05/2008 tarih, 2007/14187 E. 2008/7017 K. sayılı bozma ilamı üzerine mahkemece davanın kısmen kabulü ile, davacının davalıya ait işyerinde 06/07/2001-31/10/2001 tarihleri arasında 116 gün, 01/03/2003-21/06/2003 tarihleri arasında 111 gün, 02/04/2004-17/06/2004 tarihleri arasında 76 gün asgari ücretle çalıştığının tespitine, davacının 1994-01/11/2001 tarihleri arasındaki hizmet tespitine ilişkin talebinin hak düşürücü süre geçtiğinden reddine karar verilmiştir.
    506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasada yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
    İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanun"un 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16) , dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. Madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde 18) vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun"un 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
    Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden sözedilemeyeceği açıktır. Bir sigortalının askere gitmeden önce çalıştığı işyerini askerliğe müteakip girmesi durumunda hizmet akdi mecburi hizmet nedeniyle kesilmiş olduğundan artık hak düşürücü sürenin oluştuğundan bahsedilemez. Davacıya ödenen ücretten sigorta primi kesilen hallerde, davacının iş ve sosyal sigorta mevzuatının öngördüğü sigorta hak ve yükümlülüklerini yerine getirmesi nedeniyle Kurumun Yasa"dan kaynaklanan denetim ve inceleme görevini yapmaması karşısında hak düşürücü sürenin işlemeyeceği kabul edilmelidir.
    Davacının sigortalı çalışmalarının Kuruma kısmen bildirildiği hallerde, eksik bildirimlere yönelik olarak açılan davada hak düşürücü süre işlemeyecektir. (Hukuk Genel Kurulunun 23.06.2004 gün ve 2004/21-369 E, 2004/371 K. sayılı kararı )
    Somut olayda, davacının davalıya ait işyerinde 01/09/1994-31/01/1995, 11/09/1995-31/10/1998, 01/11/2001-10/08/2002, 01/12/2002-01/04/2004 tarihleri arasında geçen bir kısım çalışmalarının davalı Kuruma bildirilidiği, dava dışı işyerinde 21/10/1998-29/11/1998, 16/06/1999-03/07/1999, 01/08/1999-10/01/2000 tarihleri arasındaki çalışmalarının davalı Kuruma bildirildiği anlaşılmakla davacının 1994-01/11/2001 tarihleri arasındaki hizmet tespitine ilişkin talebinin hak düşürücü süreye uğramadığı açıktır.
    Yapılacak iş, davacının 1994-01/11/2001 tarihleri arasındaki talebi yönünden işin esasına girilerek olumlu-olumsuz bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
    30/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara