Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/12698 Esas 2012/11605 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/12698
Karar No: 2012/11605

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/12698 Esas 2012/11605 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/12698 E.  ,  2012/11605 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... Köyü 101 ada 13 parsel sayılı 12720,92 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, dava konusu taşınmazın, daha önce kısmî ilân süresi içinde açtıkları dava ile davalı hale gelen 101 ada içinde bulunduğunu ve yargılamanın devam ettiğini iddia ederek, çekişmeli taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve çekişmeli 101 ada 13 parsel sayılı taşınmazın ½ hisse ile davalılar ... ve ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmış, çekişmeli taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmıştır.
    1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, davacı ... Yönetiminin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Her nekadar mahkemece, davanın reddine ve çekişmeli 101 ada 13 parsel sayılı taşınmazın ½ hisse ile davalılar ... ve ... adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının malik hanesi açık bulunduğundan 3402 sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece resen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekir. Çekişmeli 101 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının edinme sütununda, Bilal ve ..."nin ceddinden intikal ettiği ve mirasçılar arasında yapılan taksim ile davalı gerçek kişilerin zilyetliğinde bulunduğu belirtilmiştir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi, taşınmazın, davalıların babası ..."ye ait olduğunu, ölünce mirasçılarına geçtiğini belirtmiş, tesbit bilirkişi de benzer beyanda bulunmuştur. Bu durumda, taşınmazın davalılara intikal edip etmediği, başka deyimle, taşınmazın mirasçılar arasında yapılan taksim neticesinde tutanağın edinme sütununda isimleri geçen davalılara geçip geçmediği belirsizdir.
    O halde; mahkemece, bir ziraat mühendisi bilirkişi ile yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, taraf tanıkları ve yerel bilirkişiler dinlenerek taksimin varlığı araştırılmalı, mirasçılar arasında taşınmazın taksim edilmediğinin tesbiti halinde, taşınmaz tüm mirasçılara intikal edeceğinden kabul beyanının geçerli olabilmesinin, tüm mirasçıların kabulüne bağlı bulunduğu ve yalnızca davalıların davayı kabul etmelerinin davayı sona erdirmeyeceği düşünülmeli, mahkemece, taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel ve tesbit bilirkişiler beyanlarında, taşınmazın 10-15 yıldır kullanılmadığını belirttiklerinden, zilyetliğin terk edilip edilmediği araştırılmalıdır. Taşınmazın mirasçılar arasında taksim edilerek davalılara geçtiğinin anlaşılması halinde ise kabule göre karar verilmelidir. Eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve yasaya aykırıdır. Ayrıca, davalı gerçek kişilerin karar başlığında gösterilmemiş olması da doğru değildir.
    SONUÇ:1-Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2-Yukarıda ikinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 16.10.2012 günü oy birliği ile karar verildi.





    Hemen Ara