Esas No: 2012/6854
Karar No: 2012/11603
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/6854 Esas 2012/11603 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 101 ada 14 parsel sayılı 8156,78 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro mahkemesinde dava konusu olduğundan sözedilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, dava konusu taşınmazın, daha önce kısmî ilân süresi içinde açtıkları dava ile davalı hale gelen 101 ada içinde bulunduğunu ve yargılamanın devam ettiğini iddia ederek, çekişmeli taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine ve çekişmeli 101 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmış, çekişmeli taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmıştır.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, davacı ... Yönetiminin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Her nekadar mahkemece, davanın reddine ve çekişmeli 101 ada 14 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının malik hanesi açık bulunduğundan 3402 sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece resen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp, dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi, taşınmazın, ..."e ait olduğunu, ölünce mirasçılarına geçtiğini, 10-15 yıldır kullanılmadığını belirtmiş, tespit bilirkişisi de benzer beyanda bulunmuştur. Mahkemece, taşınmazın terk edilip edilmediği araştırılarak, usûlünce zilyetlik araştırması yapılması gerektiği halde yapılmamış, çekişmeli taşınmazın edinme sütununda ismi geçen ... mirasçıları karar başlığında gösterilmemiştir.
O halde; mahkemece, bir ziraat mühendisi bilirkişi ile yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, taraf tanıkları ve yerel bilirkişiler dinlenerek, taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, zilyetliğin terk edilip edilmediği araştırılmalıdır. 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davalı gerçek kişiler yanında, muris yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Yasanın 03.07.2005 gün 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Eksik inceleme, araştırma ve uygulamaya dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA 16.10.2012 günü oy birliği ile karar verildi.