Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8341 Esas 2022/13433 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/8341
Karar No: 2022/13433
Karar Tarihi: 05.10.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8341 Esas 2022/13433 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan verilen yerel mahkeme kararını incelemiştir. Kararda, suçun işlendiği tarihteki kanun maddeleri ve sonraki yasal düzenlemelerin sanığın cezasını etkilediği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın cezasının belirlenirken bazı unsurların dikkate alınması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda ayrıca, diğer dosyalardaki benzer suçların da değerlendirilerek sanığın zincirleme kaçakçılık suçu işleyip işlemediğinin belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 5607 sayılı Yasa'nın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri, TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası.
7. Ceza Dairesi         2021/8341 E.  ,  2022/13433 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Katılan ... İdaresi vekilinin suçta kullanılan nakil vasıtasının müsadere edilmesi gerektiğiyle sınırlı temyiz talebinin incelenmesinde;
    İddianamede müsaderesi talep edilmeyen ve mahkemece de herhangi bir hüküm kurulmayan nakil aracı hakkında incelemeye konu hüküm bulunmadığından bu konuyla ilgili temyiz talebinin incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
    II- Sanığın temyiz talebinin incelenmesinde;
    1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa'nın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre de;
    1-Sanığın bulunduğu araçta 1.919 karton kaçak sigara ele geçirilmesi karşısında; 5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurlarının dikkate alınması gerekmekte olup, dosya kapsamına göre sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında vehamet arz eden fiili, eylem ile ceza arasındaki denge gözetildiğinde teşdidi gerektirdiği halde, sanık hakkında hükmolunan temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmadan tayin edilmesi,
    2-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    Temyiz incelenmesine konu 21.06.2014 suç tarihli ve 29.09.2014 iddianame düzenleme tarihli dosya açısından;
    Yapılan UYAP sorgulamasında, yargılaması devam eden ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2021/347 Esas sayılı dosyasında suç tarihinin 29.10.2013, iddianame düzenleme tarihinin 22.10.2014 olduğu,
    Yapılan UYAP sorgulamasında, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/349 Esas, 2022/232 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 28.09.2014, iddianame düzenleme tarihinin 25.11.2014 olduğu,
    Yapılan UYAP sorgulamasında, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/728 Esas, 2021/167 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 29.05.2014, iddianame düzenleme tarihinin 11.07.2014 olduğu,
    Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, derdest ise dosyaların birleştirilmesi, kesinleşmiş ise dosyaların aslının veya onaylı bir örneğinin bu dosya arasına alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    3-İddianamede davaya konu kaçak sigaraların müsaderesi talep edilmediği halde, ek savunma hakkı da tanınmadan müsadereye karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz olmaması nedeniyle 1412 sayılı CMUK'nin 326/son maddesine göre sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 05/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara