MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava konusu, ... köyü, 101 ada 319, 324, 458, 455 ve 443 ile 115 ada 186, 198 ve 199 sayılı parseller, vergi kaydı ve miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar vekili, taşınmazların 50-60 yıldır müvekkillerin zilyetlik ve tasarruflarında bulunduğu iddiasıyla dava açmıştır. Keşiften sonra Orman Yönetimi resmî belgelerde orman sayılan yerlerden olduğu belirlenen 101 ada 319 ve 455, 115 ada 186 ve 199 parsellerin orman olarak Hazine adına tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 101 ada 319 parselin (B) harfiyle gösterilen 14682.91 m², 101 ada 443, 458 ve 324 sayılı parsellerin tapu kaydının iptali ile davacılar adına, 101 ada 455, 115 ada 186 ve 199 sayılı parsellerin tamamı ile 319 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen 2854.15 m² yüzölçümlü bölümün tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman kadastro sınırı içine alınmasına, orman sınırının bu şekilde düzeltilmesine, taşınmazın bitiğindeki geniş orman parseli ile birlikte orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmış ve kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada 186, 455 ve 199 sayılı parsellerin tamamı ile 319 sayılı parselin (A) bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu, 324, 443 ve 458 sayılı parsellerin tamamı ile 319 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu, 3402 sayılı Yasanın 14. maddesine göre zilyetlik koşullarının davacılar yararına oluştuğu kabul edilerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 15/10/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.