Esas No: 2014/11947
Karar No: 2014/19047
Karar Tarihi: 30.09.2014
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/11947 Esas 2014/19047 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Keşan 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2013
NUMARASI : 2011/93-2013/508
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 20.09.2004 – 01.02.2011 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 43500 sicil numaralı davalı işyerinin 11.08.1997 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamına alındığı, bu işyerinden davacı adına 01.10.2004 ve 31.03.2008 tarihli işe giriş bildirgelerinin verildiği ve 01.10.2004 – 05.12.2004 ve 31.03.2008 – 2/2011 tarihleri arasında davacı adına çalışmaların bildirildiği, Bakanlık İş Müfettişleri tarafından tutulan 15.11.2007 tarihli tutanakta davalı işyerinde 220 kadın, 17 erkeğin çalıştığı, buna rağmen ücret bordrosunda 106 kişinin yer aldığının belirtildiği görülmüştür.
Somut olayda; davalı işyerinde çalıştığını söyleyen tüm tanıklar ile kısmen bordrolu olduğu anlaşılan bordro tanıklarının davacının çalışmasını doğruladığı, ancak bordrolar düzenli olmadığından tanıkların dava konusu dönemin ne kadarında bordrolu olduğunun anlaşılamadığı, buna göre eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmıştır.
Yapılacak iş, ihtilaflı döneme ilişkin tüm dönem bordrolarını düzenli bir şekilde getirtmek ve bu bordrolarda ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak (tanıkların da hizmet cetvelleri getirtilerek dava konusu dönemin tamamında bordrolu olup olmadığını denetlemek), bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,30/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.