Esas No: 2014/16077
Karar No: 2014/19007
Karar Tarihi: 29.09.2014
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/16077 Esas 2014/19007 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
Davacı, yurtdışında 18 yaşını doldurduğu tarihten sonraki ilk çalışma tarihi olan 10/01/1983 tarihinin Türkiye"de ilk işe giriş tarihi olarak tespitine, 01/01/1984 tarihinden itibaren 5225 gün 5510 sayılı Yasa"nın 4/1-a kapsamında borçlanabileceğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; davacı vekili ve davalı kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının yurtdışındaki sigortalılık sürelerinin 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi kapsamında borçlanabilmesinin (SSK sigortalısı olarak nitelendirilmek suretiyle) tespitinin gerektiği, 01/01/1984 tarihinden itibaren 5225 gün 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi kapsamında borçlanma yapabileceğinin tespiti ve Türk – Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesi"nin 29/4 maddesi uyarınca ..."da ilk işe giriş tarihinin, ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.Mahkemece, başlangıç tespiti için talep tarihinin sigortalılık başlangıcına esas alınabilmesi için aynı zamanda 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanılarak bedelinin ödenmesi gerekir, davacının, borç tahakkuk cetveline göre 01.01.1984 - 31.08.1984 dönemi 240 gün ve 25.01.1985 - 29.11.1998 dönemi 4985 günlük süreyi borçlanarak, borçlanma bedelini ödemiş olduğu anlaşılmakla, Türkiye"deki sigortalılık başlangıcına 01.01.1984 tarihinin esas alınması gerektiği gerekçesiyle başlangıç tespiti talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı tarafın borçlanmaya ilişkin talepleriyle ilgili olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş ancak borçlanmaya ilişkin bu duruma yönelik davacı vekilinin temyiz istemi bulunmadığından bu husus temyiz incelemesine konu yapılmamıştır.3201 sayılı Kanun"un 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun ile değişik 5. maddesinin son fıkrasında "Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz." hükmü bulunmakta ise de 02.11.1984 tarihinde imzalanan ve 05.12.1984 tarihli 3241 sayılı Kanunla onaylanıp 01.04.1987 tarihinde yürürlüğe giren ve Anayasa"nın 90.maddesi uyarınca yöntemine göre yürürlüğe girmiş uluslararası sözleşme olarak 3201 sayılı Kanunun 5.maddesinden önce uygulanma önceliğine sahip bulunan 30 Nisan 1964 tarihli Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29.maddesinin 4.bendi hükmü uyarınca yurt dışında ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerekmektedir.Yurt dışında iken fiili (eylemli) çalışması bulunmadığı halde o ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına göre yardım niteliğinde ödeme yapılan dönemler ile ev hanımı olarak geçen sürelerin Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29.maddesinin 4.bendi anlamında yurt dışında geçen çalışma olarak nitelendirilmesi mümkün olmadığından ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Öte yandan prim kesintisi yapılmaksızın yurt dışında eğitim süresi olarak veya meslek öncesi eğitim kursu geçen sürelerin de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29.maddesinin 4.bendi hükmü uyarınca yurt dışında ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi için borçlanma istemi veya borçlanma bedelinin ödenmesi koşul değildir.
3201 sayılı Kanun"un 1 .maddesine göre Türk vatandaşlarının yurt dışında 18 yaşını doldurduktan sonra, Türk vatandaşı iken geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilir.
Borçlanmanın usul ve esasları 3201 sayılı Kanun ile düzenlenmiş iken yurt dışında ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ise Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29. maddesinin 4. bendi hükmü gereğidir. Her iki hukuki kuralın amacı ve dayanağı farklıdır. Dolayısıyla anılan haklardan herhangi birinden yararlanmak için diğer hakkın kullanılması veya başvuru zorunluluğu yoktur.
Anılan uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi ile ...’da çalışan Türk vatandaşlarının ülkemize dönerek çalışması ve/veya borçlanması halinde uzun vadeli sigorta kollarından bağlanacak aylıklara hak kazanma koşullarında yurt dışında çalışmaya başladıkları tarihin dikkate alınması yoluyla sosyal güvenlik haklarının korunması amaçlanmıştır. Anılan hüküm, borçlanma hakkından bağımsızdır.Yurt dışında geçen sigortalılık süreleri, işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen sürelerin borçlanılması zorunlu olmadığına göre yurt dışındaki çalışmasından sonra ülkemize dönen sigortalıların ülkemizdeki prim ödeme gün sayılarının yeterli olması halinde uzun vadeli sigorta kollarından aylık almaları mümkün olup bu halde sigortalıların borçlanma yapmadan yalnızca Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29. maddesinin 4. bendi hükmü sayesinde yurt dışında çalışmaya başladıkları tarihin ülkemizde de sigortalılık başlangıç tarihi kabul edilmesi sigortalıların yararına olacaktır.Mahkemece, yukarıda yazılı hukuksal nedenler gözetilerek 10.01.1965 doğumlu davacının 09/08/1982 tarihinden itibaren ..."da eylemli çalışması bulunduğu gözetilerek 10.01.1983 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulüne karar verilmesi gerekirken davacının borçlanma yaparak eylemli çalışma başlangıç tarihini 01/01/1984 tarihine çektiği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 11/03/2014 tarihli hüküm fıkrasının ilişkin 1 ve 2. paragraflarının tümüyle silinerek yerine ,“Davanın kabulü ile; Davacının Türkiye sigorta başlangıç tarihinin 10/01/1983 tarihi olarak tespitine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.