Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/8653 Esas 2012/11506 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/8653
Karar No: 2012/11506

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/8653 Esas 2012/11506 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/8653 E.  ,  2012/11506 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında Hani, ... mahallesi 214 ada 9, 10 ve 11 parsel sayılı sırasıyla, 70853,38 m², 39134,43 m² ve 13893,79 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, sırasıyla 214 ada 3, 2 ve 8 sayılı parsellerin miktar fazlası olarak tarla niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar, dava konusu taşınmazların, 02.06.1972 tarih, 7 ve 8 sayılı tapu kayıtları ile murisleri adına kayıtlı iken kadastro sırasında hatalı olarak Hazine adına tespit ve tescil edildiğini iddia ederek, Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile kendi adlarına tapuya tescili istemiyle dava açmışlardır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 214 ada 10 ve 11 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile Mustafa Zorlu mirasçıları adına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, 214 ada 9 sayılı parsel, 2002/39 sayılı dosyada Nezir Alkan adına tapuya tescil edildiğinden, bu parsel yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır.
    Mahkemece, temyize konu 214 ada 10 ve 11 sayılı parseller üzerinde davacılar yararına zilyetlik koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazlar, 214 ada 2 ve 8 sayılı parsellere uygulanan tapu kayıtlarının bir sınırının sırt okuması nedeniyle miktar fazlası olarak Hazineye yazıldığına göre, zilyetlik koşullarının yöntemince araştırılması gerekir. Yörede orman kadastrosu da yapılmadığından orman araştırması yapılarak taşınmazların öncesinin orman olup olmadığının belirlenmemesi doğru değildir. O halde;
    Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı
    sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, tapu kaydı miktar fazlasının zilyetlikle kazanılıp kazanılmayacağı değerlendirilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 11/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara