Esas No: 2022/5893
Karar No: 2022/13689
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/5893 Esas 2022/13689 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/5893 E. , 2022/13689 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 5607 sayılı yasaya muhalefet suçlamasıyla yargılanan sanığın, hukuka aykırı şekilde elde edilmiş delillerle yazılı şekilde hüküm kurulması sonucunda Ceza Dairesi tarafından kararın bozulduğu belirtilmiştir. Kararda, sanığın tutanaklarda kaçak sigara bulunması üzerine evinde arama yapılmadan tutanaklara imza attığı ve mahkeme huzurunda da sigaraların kendisine ait olduğunu ikrar ettiği ifade edilmiştir. Bununla birlikte, arama kararı olmadan elde edilen delillerin yasak delil niteliğinde olduğu ve bu durumun suçun işlenmesine ilişkin vicdani kanaati değiştirmediği belirtilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri şu şekildedir: Anayasanın 38/2, 5271 sayılı CMK'nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkraları.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Olay tutanağına göre, kaçak sigara satıldığına yönelik ihbar üzerine kolluk görevlilerince ihbara konu iş yerine gidildiğinde, iş yeri önünde bulunan sanığın elindeki çuvalda suç unsuru bulunup bulunmadığı sorulduğunda, sanığın sigara olduğunu beyan ederek toplam 239 paket sigarayı rızasıyla teslim etmesi şeklindeki tutanak içeriği ve dosya kapsamına göre; sanığın aşamalarda değişmeyen savunmasında ticari bir amacının bulunmadığını beyan ettiği gözetilerek, kaçak eşya konusunda arama yapılmasına dayanak teşkil eden mahkemece verilmiş usulüne uygun bir arama kararı olmadığı gibi, gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama izni ya da Cumhuriyet Savcısına ulaşılamaması nedeniyle kolluk amirince verilmiş yazılı arama emri de bulunmaması karşısında, hukuka aykırı arama sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olduğu ve bu eşyanın kaçak olmasının durumu değiştirmeyeceği nazara alındığında, suça konu sigaraları sattığı yönünde ikrarı da bulunmayan sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, Anayasanın 38/2, 5271 sayılı CMK'nun 206/2-a, 217/2, 230/1. madde ve fıkralarına göre hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de,
Suça konu sigaraların kaçak olduğuna ve kemt varakasındaki değere ilişkin sanık tarafından bir itiraz bulunmadığı halde keşif yapılarak yargılamanın seriliği ve ucuzluğu ilkesi ihlal edilerek sanığın sebep olmadığı 269,27 TL. yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/10/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE
Sanık hakkında düzenlenen 05.10.2013 tarihli tutanakta, sanığın amcasına ait iş yerinin önünde çuval içinde 10 değişik markadan oluşan 239 paket kaçak sigara ile yakalandığının tespit edilerek sanık tarafından da tutanağın imzalandığı,
Sanığın müdafii bulunmadan alınan 15.10.2013 tarihli ifadesinde ve Diyarbakır Asliye Ceza Mahkemesinden talimatla alınan savunmasında sigaraların kendisine ait olduğunu, ancak ticaretini yapmadığını, arkadaşlarına hediye edeceğini bildirdiği anlaşılmıştır.
Tutanak tanıkları da yeminli beyanlarında tutanak içeriğini doğrulayarak genelde iş yeri sahilerini kaçak sigarayı içeride bulundurmayıp dışarıda bulundurduklarını, müşterilerin talebi halinde dışarıdan getirdiklerini beyan etmişlerdir.
Ceza Muhakemesinin amacı; sosyal düzenin korunması ile kişilerin hak ve özgürlüklerine saygı arasında bir denge kurulması suretiyle hukuken gerekli kanıtlarla hiçbir duraksamaya yer vermeden maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır.
Ceza Muhakemesi hukukumuz “delil serbestliği” ilkesini benimsemiş, delilleri değerlendirmede de hâkime tam bir serbestlik tanınmıştır. Delillerin hukuka uygun yöntemlerle toplanması zorunludur.
Delillerin bir ya da birkaçının hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmesi hukuka uygun yöntemle elde edilen diğer delillerin yok sayılmasını gerektirecek midir?
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde sunulan kanıtların kabul edilebilir olup olmadığına karar verme usulünü gösteren ve hangi kanıtların kabul edilebilir olduğunu, hangilerinin kabul edilemez olduğunu belirleyen bir kural olmadığı gibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de “İç hukukta yeterli hukuki temeli bulunmadan veya hukuka aykırı vasıtalar kullanılarak elde edilmiş materyallerin yargılamada kanıt olarak kullanılması kural olarak, başvurucuya gerekli usulü güvencelerin sağlanmış olması ve materyalin baskı, zorlama ve tuzak gibi yargılamayı lekeleyebilecek nitelikli ve kaynaklı olmaması şartıyla, sözleşmenin 6. maddesinin (1) numaralı fıkrasındaki adil yargılanma standartlarına aykırılık oluşturmaz." (Chalkley/ Birleşik Krallık (kk) B.No: 6383/100, 26.09.2002)
Bir delilin, diğer yan delillerle desteklenmemiş olması, mutlak suretle adil yargılanma hakkı bakımından sorun oluşturmaz. Mahkemece hükme esas alınan bir delilin çok kuvvetli olması ve güvenilirliği konusunda herhangi bir risk bulunmaması, destekleyici delillere olan ihtiyacın yoğunluğunu azaltır. Buna karşılık gücü ve güvenilirliği konusunda birtakım şüpheler bulunan bir delilin, suçun sübutu konusunda ulaşılan vicdani kanaat bakımından belirleyici olması halinde, bu durum hakkaniyete uygun yargılanma hakkı bakımından sorun oluşturabilir” (Güllüzar Erman, B. No: 2012/542 04.11.2014) şeklinde kararlar vermiştir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 230. madde 1. fıkra (b) bendinde “mahkumiyet hükmünün gerekçesinde dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen deliller ayrıca ve açıkça” gösterilir denilmek suretiyle hukuka uygun yöntemlerle elde edilen diğer delillerin geçerliliğini koruyacağı benimsenmiştir.
Temyiz davasına konu olayda, her ne kadar CMK’nun 119/1. maddesi uyarınca mahkemece verilmiş usulüne uygun bir adli arama kararı veya gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesiyle Cumhuriyet Savcısı tarafından verilmiş bir yazılı arama emri ya da Cumhuriyet Savcısına ulaşılamaması nedeniyle kolluk amirince verilmiş yazılı arama emri bulunmamış ise de; sanığın arama işleminin içeriğine herhangi bir itirazlarının bulunmaması ve mahkeme huzurundaki savunmasında dava konusu sigaraların kendisine ait olduğunu ikrar etmesi karşısında,
Kaçak sigaralar arama kararı olmaksızın elde edilmekle birlikte, bu sigaraların sanığa ait olduğu hususu ikrar ve dosyadaki diğer delilerden anlaşılmış, dava konusu 239 paket sigara sayısı, marka çeşitliliği dikkate alındığında ticari maksat taşıdığı hususlarında herhangi bir şüphe bulunmadığından sayın çoğunluğun beraat yönündeki bozma kararına katılmıyorum. 06.10.2022