Esas No: 2021/8359
Karar No: 2022/13526
Karar Tarihi: 06.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8359 Esas 2022/13526 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/8359 E. , 2022/13526 K.Özet:
İçtihat Metni adlı kararda yer alan bir suç davasında, yerel mahkeme tarafından verilen hüküm temyiz edilmiştir. Temyiz başvurusunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihi incelenerek Türk Milleti adına gereği görüşülmüştür. Kararda, vekille takip edilen işlerde doğru tebligat yapılması gerektiği ve yapılması halinde temyiz talebinin süresinde kabul edileceği belirtilmiştir.
Sonrasında, suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği göz önünde bulundurularak, sanığın eyleminin kapsadığı kanun maddeleri ve değişiklikler detaylı bir şekilde incelenmiştir. Bu çerçevede, suç tarihinde yürürlükte olan kanunlarla değiştirilen kanunlar arasındaki farklar ve bu farkların sanık lehine olan etkileri de değerlendirilmiştir.
Kararda ayrıca, Anayasa Mahkemesi tarafından bazı bölümleri iptal edilen TCK'nun 53. maddesinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Son olarak, dava konusu kaçak eşyanın müsadere edilmesi gerektiği halde böyle bir kararın verilmediği vurgulanarak, hüküm yasaya aykırı bulunmuştur.
Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır:
- 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi
- 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları
- 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen düzenleme
- 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra
- 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi
- 7242 sayılı Yasanın 63
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Vekille takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılacağı gözetilmeden, gıyabi kararın sanık müdafii Av. ... yerine doğrudan sanığa tebliğ edilmesi nedeniyle temyiz talebinin süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
1)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2)24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3) Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.