Esas No: 2021/8301
Karar No: 2022/13637
Karar Tarihi: 10.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8301 Esas 2022/13637 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/8301 E. , 2022/13637 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere, nakil aracının iadesine
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11-son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22 ve 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2. 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin l. fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
3. Suça konu kaçak akaryakıt tasfiye edilmiş ise tasfiye bedelinin hazine adına irat kaydına, tasfiye edilmemiş ise 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollaması ile TCK'nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi, 4. Suça konu kaçak akaryakıtın miktarı itibariyle nakil aracı ile taşınmasının zorunlu olduğu, yine araç ve eşyanın değeri itibariyle aracın müsaderesinin TCK'nun 54/3. maddesi gereğince işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı gibi hakkaniyete de aykırılık oluşturmayacağı anlaşılmakla, sanığın kollukta alınan ifadesinde aracın kendisine ait olduğunu, esas mahkemesinde alınan savunmasında ise Hacco isimli kişiden kaçak mazot işi yapmak için kiraladığını ve Hacco'nun bu durumu bildiğini beyan ettiği, aracın ruhsat sahibi olan malen sorumlu ...'ın ise aracı sanığa kendisinin emaneten verdiğini, amcasının oğlu olan Hacco'ya vermesinin söz konusu olmadığını belirttiği ancak Hacco olarak bilinen Mehmet Hacı Yıldırım'ın esas mahkemesinde alınan beyanında, aracı amcaoğlu olan ...'dan emaneten alarak sanığa kendisinin verdiğini söylediği gözetilerek, tarafların beyanları arasında açıkça çelişki bulunması ve daha önce de aracın bizzat malen sorumlu ... tarafından kaçakçılık suçunda kullanılmasından dolayı üzerinde tedbir şerhinin olması karşısında, ruhsat sahibi olan malen sorumlunun nakil aracının suçta kullanıldığını bildiği ve iyi niyetli üçüncü kişi sayılamayacağı kabul edilerek müsaderesine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülmek suretiyle yazılı şekilde iadesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.