Esas No: 2013/17221
Karar No: 2013/29826
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/17221 Esas 2013/29826 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, davalının davacı ..."a ait ... İlçesi Devlet Mahallesi ... 209 Parsel 6 da kayıtlı bulunan arsa üzerine, ... Noterliğinin 13/10/2008 tarih ve 3959 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile kat karşılığı inşaat yapmayı taahhüt ettiğini, diğer davacıların da davalıdan ayrı ayrı daire satın aldıklarını sözleşme gereği davalının taahhüt ettiği eseri taahhüdüne ve standartlara uygun imal etmediğini ileri sürerek ayıplı ve eksik işler bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000, 00-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Bilahare verdiği ıslah dilekçesi ile istemini 43.009, 00 TL"ye çıkartmıştır.
Davalı , davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 43.009-TL nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kabul edilen 20.000-TL nin dava tarihinden, ıslah edilen 23.009-TL nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş;hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı ... ile davalı arasındaki uyuşmazlık, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalmamaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici
2013/17221-29826
mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Öyle olunca davacı ... yönünden davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli değildir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. Bu durumda mahkemece, ara kararıyla genel mahkeme sıfatıyla bakılması yönünde karar verilerek işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde tüketici sıfatıyla bakılarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Diğer yönden; HMK.nun 297 maddesi gereğince hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Yine hüküm kısmında iki tarafa yükletilen hak ve borçların tereddüde yer vermeyecek şekilde belirtilmesi zorunluluğu tekrarlanmıştır. Öyle olunca Mahkemece herbir davacının talebi belirlenerek her bir davacı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir.
3-Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, (3)nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 2.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.