Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/2352 Esas 2014/18945 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2352
Karar No: 2014/18945
Karar Tarihi: 29.09.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/2352 Esas 2014/18945 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/2352 E.  ,  2014/18945 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gaziantep 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 26/12/2013
    NUMARASI : 2013/11-2013/512

    Davacı, yetim aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptaline, kesilen aylığın yeniden bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden kurum işleminin iptali ile aylıkların kesildiği tarihten itibaren davacıya ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56"ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96"ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi"ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 25/01/2000 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden boşandığı, yaptığı başvuru sonucunda davalı kurum tarafından davacıya, 1999 yılında ölen babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, telefon ihbarı üzerine davalı Kurum tarafından başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 26/10/2012 tarihli kontrol memuru raporuna dayanak teşkil eden 08/08/2012 tarihli kolluk araştırmasında, davacı ve eski eşinin iki çocuğu ile birlikte Ç.. Mah. K.. Cad. V.. Apt. No:... Şahinbey/Gaziantep adresinde birlikte yaşadıklarının tespit edildiği görülmüş, adres hareketleri incelendiğinde, 2000 yılında boşanmalarına rağmen 19/02/2007-07/09/2011 tarihleri arasında Ç.. Mah. K.. Cad. V.. Apt. No:... Şahinbey/Gaziantep adresinde kayıtlı oldukları tespit edilmiş, seçmen kayıtlarına göre de, davacı ve boşandığı eşinin 12/09/2010 ve 12/06/2011 seçimlerinde aynı adreste kayıtlı olup, aynı sandıkta oy kullandıkları anlaşılmıştır. Mahkemesince dinlenen davacı tanıkları, davacı ve eski eşi arasında eylemli birlikte yaşamın bulunmadığını beyan etmişlerdir.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
    Somut olayda, kontrol memuru raporuna dayanak 08/08/2012 tarihli kolluk tutanağı ile davacı ve eski eşinin belirtilen adreste fiilen birlikte yaşadıklarının tespit edilmesi, davacının 2000 yılında boşanmasına rağmen, 19/02/2007-07/09/2011 tarihleri arasında eski eşi ile aynı adreste kayıtlı görünmesi, seçmen kayıtlarına göre de 2010 ve 2011 yılı seçimlerinde aynı adreste kayıtlı olup, oy kullandıklarının anlaşılması karşısında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara