Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/19528 Esas 2013/29806 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/19528
Karar No: 2013/29806

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/19528 Esas 2013/29806 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/19528 E.  ,  2013/29806 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, emlakçı olduğunu taşınmaz maliki olan davalının taşınmazının kiraya verilmesi için kendileri ile aracılık sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye göre kendilerinin bilgisi dışında kiraya verilmesi halinde bir yıllık kira bedelinin %18’inin ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu kapsamda davacının sözleşmenin uzama süresi sonu olan 05.11.2011 tarihine kadar taşınmazı kiraya vermesi nedeniyle doğan komisyon alacağından sorumlu olduğunu, bu alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, sözleşme süresi içinde davacının aracılığıyla dava dışı ...Ltd.Şti. ile kira sözleşmesi imzalanmakla davacı ile olan sözleşmenin sona erdiğini, bu kiralama sözleşmesinden 1, 5 ay sonra kiralayan şirketin sözleşmeyi feshettiğini, dava konusu ikinci kira sözleşmesinin aracılık sözleşmesinin sona ermesinden 10 gün sonra 15.11.2011 tarihinde yapıldığını, bu nedenle davacının ücret talep edemeyeceğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece dava konusu kiraya verme işleminin sözleşmenin geçerli olduğu dönem içerisinde 15.11.2011 tarihinde gerçekleşmesi nedeniyle, sözleşmenin 3. maddesine göre davacının ücrete hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı, davalı ile yapılan tellallık sözleşmesine göre davalıya ait taşınmazın kiralanması için aracılık hizmeti vermek üzere anlaştıklarını, davalının sözleşmenin uzama süresi içinde kendisini safdışı bırakarak kiracı bulması nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan hizmet bedelinden sorumlu olduğunu iddia etmiş, davalı ise savunmasında yeni kiracı ile yapılan kira sözleşmesinin davacı ile yapılan sözleşmenin sona ermesinden 10 gün sonra gerçekleşmesi nedeniyle davacının ücret talep edemeyeceğini savunmuştur.
    Taraflar arasında yapılan 05.07.2011 tarihli “Satıcı/kiraya veren sözleşmesi” başlıklı sözleşme ile davacının 05.10.2011 tarihine kadar hizmet vermesinin kararlaştırıldığı, aynı sözleşmenin “Koşullar” başlıklı kısmının 1. maddesinde “ taraflar sözleşme süresinin bitiminden en az 15 gün önce yazılı fesih bildiriminde bulunurlarsa sözleşme dönem sonu itibariyle, fesih bildiriminde bulunulmazsa uzama süresi sonunda sona erecektir. Uzama süresi 1 aydır.” şeklinde düzenleme yapılmış olup, sözleşmedeki bu düzenlemeye göre sözleşmenin normal bitiş tarihinin 05.10.2011 tarihi olduğu, davalı tarafça fesih bildiriminde bulunulmaması nedeniyle 1 ay süre ile uzadığı tarafların kabulünde olup, bu 1 aylık uzama süresinin sonunda taraflarca fesih bildiriminde bulunulmaması halinde sürenin her defasında tekrar uzayacağına dair sözleşmede bir düzenleme bulunmadığına göre sözleşmenin 05.11.2011 tarihinde sona erdiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davalı tarafından taşınmazın 15.11.2011 tarihinde 3. kişiye kiraya verilmesine ilişkin işlem, taraflar arasındaki tellallık sözleşmesinin sona ermesinden sonra gerçekleşmiş olmakla davacı taraf kiralama işleminin yapıldığı tarih itibariyle sona ermiş bulunan tellallık sözleşmesi hükümlerine göre ücret talep etmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca mahkemece dava konusu kiralama işleminin tellallık sözleşmesinin sona ermesinden sonra gerçekleştiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
    SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebebine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 132.80 TL harcın istek halinde iadesine, 2.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara