Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/15155 Esas 2014/18899 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15155
Karar No: 2014/18899
Karar Tarihi: 29.09.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2014/15155 Esas 2014/18899 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2014/15155 E.  ,  2014/18899 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Tokat 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 03/10/2013
    NUMARASI : 2011/527-2013/345

    Davacı, 5510 sayılı Yasa"nın 4/6-4 maddesine tabi sigortalılığının 4/a maddesine tabi sigortalılığının geçerli olmasının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının 24.4.2009 tarihinden itibaren çiftçilik mesleğini bıraktığından 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olmadığının ve 4/a kapsamında sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulü ile davacının 24.4.2009-28.2.2011 tarihleri arasındaki hizmetinin 4/a kapsamında işçi statüsünde olduğunun tespiti ile aksine kurum işlemine iptaline karar verilmiştir.
    Dosyaki kayıt ve belgelerden; Kurumca geçmişte yapılan prim kesintisine göre 1.5.1997 tarihinden itibaren davacının tarım bağkur sigortalı tescilinin yapıldığı, 1997,1998,1999,2000,2001,2002,2005,2006,2007,2008 yıllarında prim kesintilerinin ve 1985 yılından devam eden ziraat odası kaydı olduğu, 2001-2006 yılları arasında ve 2009-2010 yıllarında tarımsal destek aldığı, 31.200 m2 tarlasının olduğu, buğday ve arpa üretimi yaptığı, 1997-2006 yılları arasında kesintili şekilde, 24.4.2009 tarihinden itibaren kesintisiz devam eden SSK"lı çalışmalarının olduğu, 24.4.2009-28.2.2011 tarihleri arasında sigortalılıkların çakıştığı, kurumun bu dönemde davacıyı tarım bağkur (4/b) sigortalı kabul ettiği anlaşılmaktadır.
    01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 4/b-4 maddesi ile "tarımsal faaliyette bulunanların bu kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından sigortalı sayılacağını", 5510 sayılı Yasanın 8/3 maddesi " tarımsal faaliyeti bulunanların kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt tarihinden itibaren ilgili Kurum ve Kuruluş ve birliklerin sigortalı işe giriş bildirgesi düzenleyerek en geç bir ay içinde Kuruma vermekle yükümlü olduklarını, ayrıca tarımla uğraşanların kendilerinin de bildirim yapabileceklerinin belirtildiği" 5510 sayılı Yasanın 9/b-5 maddesi "Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamına girdiği tarihten itibaren sigortalılığının sona ereceği"bildirilmiş, 3.2.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasanın 33. maddesi ile değiştirilen ve 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 5510 Sayılı Yasanın sigortalılık hallerinin birleşmesi başlıklı 53/1. maddesinde ise "Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çakışması halinde, öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılacağı" belirtilmiş ve aynı yasanın Geçici 33. maddesinde ise "Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişiklikler, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmaz”hükmü getirilmiştir. İhtilaflı dönem itibariyle uygulanması gereken 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı yasanın 53/1 maddesinde "Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık nedenlerinden birden fazlasına aynı anda tâbi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı" bildirilmiştir.13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Yasanın 33. maddesi ile 01.03.2011 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 53. maddesinde yapılan değişiklikle de aynı ilke benimsenmiş olup kanunların derhal uygulanması ilkesinin olmasına rağmen aynı yasanın Geçici 33. Maddesiyle 01.03.2011 tarihli, 5510 sayılı Yasanın 53. üncü maddesinin birinci fıkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişiklikler, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmayacağı hükmünün getirilmiş olmasına göre ihtilaflı dönem olan 24.4.2009-28.2.2011 tarihleri arasında yürürlükte bulunan 17.4.2008 tarihli 5754 sayılı Yasanın 33. maddesi ile değiştirilen 5510 sayılı Yasanın "sigortalılık hallerinin birleşmesi" başlıklı 53/1. maddesinde "Sigortalının, 4. maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde, öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılacağı bildirildiğinden 1.10.2008 tarihli 5510 sayılı yasanın 53/1 maddesi kapsamında uygulama yapılmalı ve bu kapsamda da çakışan sigortalılıklarda daha önceden başlayan sigortalılığa değer verilmelidir.
    Somut olayda davacının tarım bağ-kur sigortalılığı 1.6.2006 tarihinden başlayarak devam etmekte olup, SSK"lı sigortalılığı ise daha sonra 24.4.2009 tarihinden itibaren başlamıştır.Davacının önceden başlayan sigortalılığı Tarım Bağ-Kur sigortalılığı olduğundan 5510 sayılı Yasanın 53/1 maddesi uyarınca kaydın terkin edildiği 28.8.2009 tarihine kadar geçerli olan sigortalılık Tarım Bağ-Kur sigortalılığıdır.Bu yöndeki kurum işlemi doğrudur.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde bulundurularak istemin reddine karar vermek gerekirken yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara