Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/11079 Esas 2012/11393 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/11079
Karar No: 2012/11393

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/11079 Esas 2012/11393 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/11079 E.  ,  2012/11393 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 103 ada 135 ve 138 nolu parseller ile vazgeçme nedeniyle bu dosyadan tefrik edilerek ayrılan 136 ve 137 parseller, dava dışı 49, 50, 51 ve 52 nolu parsellere uygulanan 1937 tarihli 339 nolu vergi kaydının miktar fazlası ve zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olması nedeniyle Hazine adına tespit edilmişlerdir. Davacılar, zilyetlik iddiasıyla dava açmışlardır. Mahkemenin davanın kabulüne ilişkin ilk kararı davalı Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 06.10.2006 tarih ve 3040-3067 sayılı kararında özetle; "Yapılan araştırmanın yetersiz olduğu, öncelikle taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının usulunce araştırılması, bu yerlerle ilgili mera tahsis kaydı bulunup bulunmadığının belirlenmesi, yapılacak keşifte komşu köyden yerel bilirkişiler dinlenip komşu parsellerin dayanağı kayıtlar yerine uygulanarak bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu ... köyü 103 ada 135 sayılı 8258 m² ve 103 ada 138 sayılı 5654 m² yüzölçümündeki taşınmazların tarla niteliği ile davacılar Hikmet ve ... adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyizi üzerine bu kez, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/2051-2431 sayılı 01.03.2010 günlü bozma kararında özetle: “Dava konusu 103 ada 135 ve 138 nolu parseller ile vazgeçme nedeniyle bu dosyadan tefrik edilerek ayrılan 136 ve 137 parseller, 49, 50, 51 ve 52 nolu parsellere uygulanan Doğusu ve Güneyi: kır - koru okuyan 1937 tarih 339 nolu vergi kaydının miktar fazlası ve zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olması nedeniyle Hazine adına 49, 50, 51 ve 52 parsellerde vergi kaydı miktarı kadar vergi kayıt maliki ... mirasçıları adına tesbit edilmiştir. Mahkemece, 135 ve 138 nolu parseller kayıt miktar fazlası ise de, zilyetlikle kazanılacak yerlerden olması nedeniyle davacıların davalarının kabulüne karar verilmişse de, mahkemenin bu kabulü dosya içeriğine ve toplanan delillere uygun düşmemektedir. Şöyle ki; öncesi bütün olan 49 ilâ 52 ve 135 ilâ 138 nolu parselleri dıştan çevreleyen güney batıdaki 103 ada 105 nolu parsel orman olarak Hazine adına tespit edilmiş ve bu parsele uygulanan 1937 tarih 694 nolu vergi kaydı orman niteliklidir. Yine, öncesi bütün olan taşınmazlara kuzey doğuda komşu 41 nolu parselin mera olarak yapılan tespiti kesinleşmiştir. Kuzey doğuda komşu 53 parsele uygulanan vergi kaydının çekişmeli parseller yönünü mera okuması nedeniyle 139 parsel 53 nolu parselden kayıt miktar fazlası olarak ifraz edilip mera olarak sınırlandırılmıştır. Doğuda komşu 54, 55, 56 ve 140 nolu parsellere 1937 tarih 342 nolu vergi kaydı uygulanmış ve vergi kaydının sınırı koru okuması nedeniyle 140 nolu parsel mera olarak sınırlandırılmıştır. Kuzey batıda komşu 40 ve 131 nolu parsellere uygulanan 1937 tarih 338 nolu vergi kaydı çekişmeli parseller yönünü mera olarak okuduğundan 131 nolu parsel kayıt miktar fazlası mera olarak sınırlandırılmıştır. Bu duruma göre, davacıların dayandığı vergi kaydının doğu ve güney sınırı koru ve kır okumakta, eylemli olarak bu yönlerde mera niteliğinde tesbiti yapılan 41, 131, 139 ve 140 nolu parseller ile orman niteliğiyle tespiti yapılan 103 ada 105 nolu parsel bulunmaktadır. Ormanlar ve meralar kamu malı olup, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla iktisap edilemezler. 3402 sayılı Yasanın 20/C maddesi hükmüne göre değişir sınırlı kayıt ve belgelerin kapsamı yüzölçümlerine değer verilerek belirlenmesi gerekir. Kayıt miktarı olarak davacılara 49 ilâ 52 parseller verilmişse de, bu parsellerin kısmen
    memleket haritasında 103 ada 105 nolu orman parselinin devamı niteliğinde olduğu ve memleket haritasında yeşil alanda orman olarak gözüktüğü anlaşılmaktadır. Kayıt miktarı olan 3000 m² bölüm sabit sınır olan ... tarlası sınırı yani 40 nolu parsel sınırı esas alınarak ve 49 nolu parselin miktarı da 3000 m²"ye dahil edilerek 3402 sayılı Yasanın 20/C ve 32/3 maddeleri hükmüne göre belirlenip ve 50, 51 ve 52 parseller hakkında Hazine tarafından tapu iptali tescili davası açılabileceği de gözönünde bulundurularak 3000 m² bölümün davacılar adına paylı olarak tesciline, kalan bölümün zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğundan bu bölümler yönünden ise kişilerin davasının reddine karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... köyü, 103 ada 135 nolu parselin 22.08.2011 günlü fen bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 3000 m² kısmının tarla niteliğiyle davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan bölümün Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 103 ada 138 nolu parsele ilişkin davanın reddi ile tespit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
    Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma ilâmında vergi kayıt miktarı olan 3000 m² bölümün, sabit sınır olan ... tarlası sınırı yani 103 ada 40 nolu parsel sınırı esas alınarak ve 103 ada 49 nolu parselin miktarı da 3000 m²"ye dahil edilerek belirlenmesi gereğine değinildiği halde, mahkemece 103 ada 49 nolu parselin miktarı 3000 m²"ye dahil edilmeden hüküm kurulmuştur. Ayrıca, dosyanın yapılan incelenmesinde; 103 ada 49, 50, 51 ve 52 nolu parsellerin önceden bir bütün halinde 1936 tarihli 339 nolu vergi kayıt maliki ortak muris ...’nın zilyetliğinde bulunduğu, 1950 yıllarında oğlu ...ya kayıtsız ve şartsız olarak bağışladığı, bu şekilde iken 1970 yıllarında haricen bu yerin dört parçaya ifraz edilerek 103 ada 49, 50, 51 ve 52 nolu parseller olarak ayrı ayrı davacılar ve dava dışı kardeşleri adlarına tespit edildiği, yapılan yargılama sonrası vergi kayıt miktarı kadar yerin sadece davacılar ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, dava dışı kardeşleri adına tapuda kayıtlı olan 103 ada 50, 51 ve 52 nolu parseller hakkında Hazine tarafından tapu iptal ve tescil davası açıldığı, bu şekilde davacılar ve dava dışı kardeşleri arasında ifraz ve taksimin ortadan kalkmış olduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle; taraflar arasında iştirak hali devam ettiğinden, mahkemece davacıların kardeşleri olan ... ve ... davaya dahil edilip taraf oluşturulduktan sonra, tarafların ileri sürecekleri delillerinin toplanması ve bundan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılar ve davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 09/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara