Esas No: 2021/8283
Karar No: 2022/14048
Karar Tarihi: 11.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/8283 Esas 2022/14048 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/8283 E. , 2022/14048 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I) 31 KH 244 plakalı nakil aracı hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine ilişkin yerel mahkeme gerekçesi yerinde olmakla katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan İADE KARARININ ONANMASINA,
II) Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1. Olay tutanağına göre 08/02/2014 günü saat 00.15 sıralarında Hacıpaşa Hudut Karakolu sorumluluk sahasında ANT-P36-C3 harita paftasında 63550-91600 koordinatlarında 28-29 numaralı hudut taşı arasında 50 no'lu merkez kule nöbetçilerince gözetleme faaliyetleri esnasında 1. Derece askeri yasak bölgede Suriye istikametinden Türkiye istikametine Asi Nehri üzerinden 2 şahsın transite bidonlarla yükleme yaptığının tespit edilmesi üzerine olay yerine intikal eden kolluk görevlilerince yapılan dur ihtarı üzerine 2 şahsın Suriye ülkesine kaçtıkları, olay yerinde terk halinde bulunan... plaka sayılı Ford Transit marka açık kasa kamyonette bidonlarda 2700 litre markeri geçersiz kaçak motorin ele geçirildiği, akabinde sanık ...'ın karakola gelerek eylemin failinin kendisi olduğunu belirttiği olayda; kaçak akaryakıtın sanık tarafından Suriye ülkesinden alınarak ülkeye sokulduğunun anlaşılması karşısında, eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası kapsamında bulunduğu gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi,
2. Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/1-2.cümlesi delaletiyle anılan Yasanın 3/10 madde ve fıkrası kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/1-2.cümlesi delaletiyle anılan Yasanın 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3. Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
Temyiz incelemesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 08/02/2014, iddianame düzenleme tarihinin 06/03/2014 olduğu, UYAP kayıtlarında yapılan incelemede halen derdest olduğu anlaşılan Hatay 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/2063 Esas sayılı dosyasında ise suç tarihlerinin 30/10/2013 ve 04/11/2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 19/09/2014 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından anılan dosyanın incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
4. Sanık hakkında tayin olunan adli para cezasının 14 eşit taksitle tahsiline karar verilirken infazda tereddüt oluşturacak şekilde taksit aralığının gösterilmemesi,
5. 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, mahkum olduğu kısa süreli olmayan hapis cezası ertelenen sanık hakkında anılan maddenin l.fıkrasının (c) bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından uygulanmasına yer olmadığına, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
6. Davaya konu kaçak akaryakıt hakkında tasfiye kararı da verilmediği cihetle; kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm kısmında eşyanın müsaderesine, gerekçede ise tasfiye bedelinin hazineye irat kaydına karar verildiği belirtilerek hükümde çelişkiye neden olunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.