Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3305 Esas 2012/11353 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3305
Karar No: 2012/11353

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3305 Esas 2012/11353 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/3305 E.  ,  2012/11353 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki orman kadastrosu ve kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi, 26.11.2007 tarihli dilekçeyle; 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman kadastro çalışmalarında, ... köyünde 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman niteliği ile sınırlandırılıp, Hazine adına tespit tutanağı düzenlenerek, 25.10.2007 tarihinde 30 günlük kısmî ilâna çıkartıldığını, bu orman parseline bitişik ve ekli haritada 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 numara ile gösterilen taşınmazlardan 1 ve 6 numara ile gösterilen taşınmazların tamamen; 2, 3, 4 ve 5 numara ile gösterilen taşınmazların ise kısmen orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman alanı dışında bırakıldığını iddia ederek, dava dilekçesine ekli haritada gösterilen yerlerin orman sınırları içine alınarak orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
    Davaya konu olan yerler hakkında 101 ada 13 parsel (9184,50 m² yüzölçümünde), 14 parsel (4903,42 m² yüzölçümünde), 15 parsel (4907,83 m² yüzölçümünde), 29 parsel (2941,63 m² yüzölçümünde), 31 parsel (6887,42 m² yüzölçümünde) ve 262 parsel (5926,42 m² yüzölçümünde) sayılarıyla malik hanesi açık bırakılarak düzenlenen kadastro tespit tutanakları kadastro mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davasına konu olduğu belirtilerek kadastro mahkemesine gönderilmiş, mahkemece; taşınmazların zilyetleri davaya dahil edildikten sonra davanın kabulüne ve dava konusu 101 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmaların 31.01.2011 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen sırasıyla 3434,40 m² ve 3270,00 m² bölümlerinin tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına; 101 ada 14 ve 15 sayılı parsellerin aynı krokide (B) harfi ile gösterilen sırasıyla 1469,03 m² ve 1637,83 m² bölümleri ile 101 ada 13, 29, 31 ve 262 sayılı parsellerin ise, tamamının tespit gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
    1) Dava konusu 101 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların krokide (A) ile gösterilen bölümleri yönünden:
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 101 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların
    krokide (A) ile gösterilen bölümlerinin orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, davacı Hazine vekilinin dava konusu 101 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların krokide (A) ile gösterilen bölümlerine yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, kadastro hâkimleri infaza elverişli doğru sicil oluşturmakla görevli ve yetkili bulunduğundan, mahkemece, tapu kütüğüne kayıtlı olmayan ve kadastro tespiti sırasında malik haneleri açık bırakılarak tespit edilen taşınmazların “Tapusunun iptaline” karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 1 ve 2. bentlerine yer alan “TAPUSUNUN İPTALİ İLE” kelimeleri hüküm fıkrasından çıkartılarak, bunun yerine her iki bentde de ayrı ayrı “Son parsel sayısıyla” kelimeleri yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    2) Dava konusu 101 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların krokide (B) ile gösterilen bölümleri ile 101 ada 13, 29, 31 ve 262 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince:
    Davacı ... Yönetiminin kısmî ilân sırasında kadastro mahkemesine açtığı dava nedeniyle ... köyü, 101 ada 13, 14, 15, 29, 31 ve 262 sayılı parsellerin malik sütunu mahkemece belirlenmek üzere açık bırakılarak tespit edilmiştir. Mahkemece, dava konusu 101 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların krokide (B) ile gösterilen bölümleri ile 101 ada 13, 29, 31 ve 262 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiştir. Ne var ki; mahkemece, malik haneleri açık olan taşınmazlar hakkında tespit maliki bulunmadığı gözetilmeden tespit gibi tescil hükmü kurulması infazda duraksamaya sebep olacağı gibi yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya da yeterli değildir.
    3402 sayılı Kadastro Yasasının 5, 26, 27 ve 30/2 maddelerinde, kadastro tespit tarihinden önce dava konusu olan taşınmazlar hakkında ne gibi işlem yapılacağı gösterilmiştir. Orman Yönetiminin 30 günlük kısmî ilân süresi içerisinde orman kadastrosuna itiraz davası açması nedeniyle dava konusu taşınmazlar hakkında malik hanesi ve niteliği açık bırakılmak suretiyle tespit tutanağı düzenlendiğine göre, 3402 sayılı Yasanın 27, 28 ve 29. Maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tespit tutanağında yazılı hak sahiplerinin 3402 sayılı Yasanın 30/2 maddesi gereğince gösterecekleri delillerle mahkemece resen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazların gerçek hak sahibi ya da sahipleri adına tespit ve tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken, çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden oldukları gerekçesine dayanılarak, davalı gerçek kişiler yararına 3402 sayılı Yasanın 14 ve 17. maddelerindeki imar ve ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz kazanma koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmadan sözü edilen Yasa hükmü gözönünde bulundurulmadan tesbit gibi tescile karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    O halde, mahkemece; 101 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların krokide (B) ile gösterilen bölümleri ile 101 ada 13, 29, 31 ve 262 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davalı kişiler yararına zilyetlik yolu ile kazanma (Medenî Yasanın 713. maddesi, 3402 sayılı Yasanın 14 ve 17. maddelerindeki) koşulların oluşup oluşmadığının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; dava konusu taşınmazların bulunduğu yere ilişkin olarak 1985 - 1990’lı yıllara ilişkin 1/20.000 ve 1/25.000 ölçekli stereoskopik hava fotoğrafları ile aynı yıllara ilişkin fotogonometri yöntemiyle düzenlenmiş harita getirtilmeli, yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman ziraatçı ile fen bilirkişi, tarafların aynı yöntemle göstereceği tanıklar hazır olduğu halde yapılacak keşifte zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, tespit tutanağı bilirkişilerinin beyanları ile yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında aykırılık bulunduğu takdirde tespit tutanağı bilirkişileri de taşınmazlar başında ayrı ayrı dinlenerek, çelişki giderilmeli, taşınmazların öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar, ihya ve zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları saptanmalı, ayrıca taşınmazların değişik
    bölümlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazların imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, 1985 - 1990"lı yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazların o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, yine fotogometri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadıkları, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadıkları belirlenip, çekişmeli taşınmazların fiili durumunu da belirtir şekilde fen ve ziraatçı bilirkişiden rapor alınmalı, keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, ayrıca 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davalı gerçek kişiler ve murisleri yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Yasanın 03.07.2005 tarih ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı ve 3402 sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece resen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp tüm deliller birlikte değerlendirilip ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Ayrıca, davalı olmadığı halde, tutanak aslı dosyaya davalı olarak getirtilen 101 ada 1 sayılı orman parselinin tutanak aslının olağan yollardan kesinleştirilmesi için kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, bu konuda karar verilmemiş olması da doğru değildir.
    SONUÇ: 1) Yukarıda 1 numaralı bentde gösterilen nedenler ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile dava konusu 101 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların krokide (A) ile gösterilen bölümleri yönünden kurulan hükümlerin yukarıda gösterilen düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA,
    2) Yukarıda 2 numaralı bentde gösterilen nedenler ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile dava konusu 101 ada 14 ve 15 parsel sayılı taşınmazların krokide (B) ile gösterilen bölümleri ile 101 ada 13, 29, 31 ve 262 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kurulan hükümlerin BOZULMASINA 08/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara