Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/4179 Esas 2022/13883 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık ... Khidri, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçundan hapis cezası ve adli para cezası ile cezalandırıldı. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, dosyanın gözden geçirilmesi için kanun yararına bozma isteğinde bulundu. İhbarnamede, suç tarihi itibariyle eşyanın gümrüklenmiş değerinin fahiş olmadığına dair yapılan bir analiz sonucunda, sanık hakkında 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi uygulanarak fazla ceza verildiği belirtildi. Yüksek mahkeme, CMK'nun 309. maddesi uyarınca talebin reddedilmesine karar verdi.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/5, 3/22 maddeleri
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1, 52/2 maddeleri
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi
- 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun

5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçundan sanık ... Khidri'nin, anılan Kanunun 3/5, 3/22, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 160,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının 5237 sayılı Kanunun 51. maddesi gereğince ertelenmesine dair ÇANAKKALE 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 31/12/2019 tarihli ve 2019/31 Esas, 2019/814 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'ndan verilen 28/03/2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 20/05/2022 tarihli ve KYB. 2022-49346 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Suç tarihi 21/08/2014 olan benzer bir olayda Yargıtay 7. Ceza Dairesi'nin 25/11/2021 tarihli ve 2019/5868 Esas, 2021/15584 karar sayılı ilamında, "...Dosyada mevcut KEMT varakasına göre, sanıkta ele geçen eşyanın gümrüklenmiş değeri 46.532,66 TL olup suç tarihi itibariyle fahiş olmadığı gözetilmeden, 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle fazla ceza tayini...BOZULMASINA..." şeklinde değinildiği üzere, 03/12/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre, kaçakçılığa konu çay, hurma, pirinç, şeker kuru üzüm, makarna ve maraş otu gibi eşyaların gümrüklenmiş değerinin 29.244,05 Türk lirası olduğu ve belirlenen bu gümrüklenmiş değerin suç tarihi itibariyle fahiş olmadığı gözetilmeden, sanık hakkında 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık hakkında Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 31.12.2019 tarih, 2019/31 Esas, 2019/814 Karar sayılı dosyasında 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi uyarınca hüküm kurulduğu, hükmün istinaf edilmeksizin 05.02.2020 tarihinde kesinleştiği, anılan kararın infazı sırasında, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da yapılan değişiklik nedeniyle uyarlama yapılması talebinin üzerine dosyanın yeni esasa kaydedildiği cihetle;
7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenleme ile yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasında olanaklı hale gelen etkin pişmanlık düzenlemesinin 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 1. fıkrası hükmü gereği, hükümlü tarafından kesinleşen karar yönünden uyarlama yargılaması yoluyla değerlendirilmesinin talep edilebileceği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, CMK'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına kararın bozulmasına dair talebinin REDDİNE, 11.10.2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.


KARŞI DÜŞÜNCE

Sanık ... Khidri hakkında, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan ve istinaf edilmeksizin kesinleşen hükme karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemi üzerine, sayın çoğunluğun talebin reddine ilişkin kararı yerinde değildir. Şöyle ki;
Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 25.11.2021 tarih ve 2019/5868 E, 2021/15584 K nolu kararında, dosyada mevcut KEMT Varakasında suça konu eşya için belirlenen gümrüklenmiş değer fahiş olmadığı halde fahiş kabul edilerek sanığın cezasında 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi uyarınca artırım yapılarak fazla cezaya hükmolunduğu ve bu kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.05.2022 tarihli talebinde de belirtildiği üzere, sözkonusu karar istinaf edilmeden kesinleşmiş olup, Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de suça konu eşya için belirlenen gümrüklenmiş değer normal olduğu halde mahkeme tarafından fahiş kabul edilerek sanığın cezasında 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi uyarınca artırım yapılarak fazla cezaya hükmolunduğu da sabittir. CMK.nun 309. maddesi uyarınca istinaf veya temyiz edilmeksizin kesinleşen hükümde hukuka aykırılık bulunması halinde kanun yararına başvurulacağı düzenlenmiş olup, gümrüklenmiş değer normal olduğu halde mahkeme tarafından fahiş kabul edilerek sanığın cezasında 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi uyarınca artırım yapılarak fazla cezaya hükmolunmak suretiyle mahkemece açıkça hukuka aykırılık yapılmıştır. Bu nedenlerle kanun yararına bozma talebi kabul edilerek Çanakkale 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 25.11.2021 tarih ve 2019/5868 E, 2021/15584 K nolu kararının bozulmasına karar verilmesi yerine, uyarlama yargılamasında bu hususun talep edilebileceği gerekçesiyle talebinin reddedilmesi yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 11.10.2022