Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3739 Esas 2012/11335 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3739
Karar No: 2012/11335

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3739 Esas 2012/11335 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/3739 E.  ,  2012/11335 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 28.01.2000 tarihli dava dilekçesi ile, daha önce asliye 1. hukuk mahkemesi"nde 1998/697 esas 2008/309 karar sayılı dava dosyası ile adına tescilini istediği taşınmazın tescil harici bırakıldığı 1981 yılından itibaren 20 yıllık sürenin dolmamış olması nedeniyle reddine ve taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verildiğini ve hükmün Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 07.07.2009 tarih ve 2009/9616-11379 sayılı kararı ile onandığını, bu kez tescil harici bırakılma tarihinden itibaren kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin davacının yararına oluştuğunu iddia ederek, tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, nizalı taşınmazın orman niteliği ile tescil edildiği, orman sınırı dışına çıkarılma işleminin bulunmadığından zamanaşımı zilyetliğinin işlemeyeceği gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1964 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1987 yılında yapılarak dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1981 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, asliye 1. hukuk mahkemesi"nin 15.07.2008 tarih ve 1998/697-309 sayılı kararının taraflar arasında kesin hüküm oluşturduğu, kesin hükmün dava şartı olup yargılamanın her aşamasında istek olmasa bile gözönünde bulundurulacağı, ayrıca kesin hüküm oluşturan dava dosyası arasında rapor veren uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan ve 3402 sayılı Yasanın 18. maddesi gereğince kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile kazanılamayacak yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 08/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara