Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/9818 Esas 2012/11261 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/9818
Karar No: 2012/11261

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/9818 Esas 2012/11261 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/9818 E.  ,  2012/11261 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, 21.10.2005 tarihli dava dilekçesinde, sınırlarını bildirdiği ... köyünde yörede 6831 sayılı Yasaya göre çalışma yapan ve fakat çalışmalarını sonuçlandırmayan 63 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca P.64 numara verilerek orman içi ziraat poligonu olarak ayrılan alan içinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, bu taşınmazı 09.02.2005 tarihli senetle ... oğlu ... "dan haricen satın ve zilyetliğini devir aldıklarını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davacının davasının reddine, fen bilirkişi tarafından düzenlenen 05/05/2006 tarihli raporda koordinatları belirtilen dava konusu taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu ve genel arazi kadastrosu yapılmamıştır.
    Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu Kösepınar köyünde davanın devamı sırasında genel arazi kadastrosu yapıldığı ve devam ettiği kadastro çalışmalarının henüz sonuçlanmadığı, dairenin 05.10.2009 gün ve 2009/11275-14195 sayılı iade ilamı sonucu alınan cevabi yazı ve getirtilen paftaya göre, ... köyünde 6831 sayılı Yasaya göre 63 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmalarına 10.07.2002 tarihinde başlandığı ve fakat çalışmaların sonuçlandırılamadığı, sonuçlandırılmayan bu çalışmalarda P.64 numara verilerek orman içi ziraat poligonu olarak ayrılan alanda ve bu köyde 2007 yılında 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinde göre orman sınırlaması ve genel arazi kadastro çalışmalarının birlikte yapılarak tamamlandığı, sonuçlarının orman olarak sınırlandırılan taşınmazlarda 17.07.2007-15.08.2007 tarihleri arasında, tarım alanlarının kadastrosu sonuçları ise 20.02.2008-21.03.2008 tarihleri arasında ilân edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre dava konusu edilen P:64 numaralı orman içi ziraat poligonu olarak işaretlenen yerde 124 ada 59, 60, 61, 62, 63 ve 64 parsel numarası verilerek kadastro tutanağı düzenlendiği, 124 ada 59 tutanak üzerine öncesinde davalı olduğunun yazıldığı ve tutanağının kesinleştirilmediği anlaşılmaktadır. Buna göre;
    3402 sayılı Yasanın 5. maddesi gereğince “Kadastro Müdürü çalışma alanında işe başlamadan önce mahalli hukuk mahkemesinde, bu alandaki taşınmaz mallar hakkında görülmekte olan kadastro ile ilgili davalarla, hükme bağlanmış olup da henüz kesinleşmeyen davaların listesini alır ve bunu çalışma alanı ile ilgili tüm tapu, vergi harita ve diğer belge örnekleri ile birlikte kadastro teknisyenliğine verir. Kadastro müdürü, bu listedeki taşınmaz malların tespiti yapıldıktan sonra, bunlarla ilgili tutanakları bir hafta içinde kadastro mahkemesine gönderir ve durumdan listenin alındığı mahalli mahkemeyi haberdar eder.” Davalı Taşınmaz Mal Tutanaklarının Kadastro Mahkemesine Devri hakkındaki Yönetmeliğin 5. maddesinde bu tür yerler için kadastro tespit tutanağının ne şekilde düzenleneceği belirlenmiştir. 3402 sayılı Yasanın 26/4 maddesi hükmüne göre “kadastro mahkemesinin yetkisi (görevi) her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği günde başlar.” Yine aynı yasanın 27/1. maddesine göre “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmazlara ilişkin davalar hakkında o taşınmaz için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine resen devrolunur.” hükümleri getirilmiştir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, tarafların istemine ve temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmelidir.
    Bu sebeple mahkemece yapılacak iş, çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiğinden, davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu düşünülerek görevsizlik kararı vermekten ibarettir.
    Kabule göre de; müdahil Orman Yönetiminin davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin infaza olanak vermeyecek biçimde taşınmazın yüzölçümünü belirtmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, hükmü temyiz eden Hazine vekili daha sonra Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Müdürlüğünün 28.05.2009 gün ve 4434-19537 sayılı olurlarına göre temyiz isteminden vazgeçtiğinden, bu hususta müteferrik bir karar verilmemesi de doğru değildir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 08.10.2012 günü oybirliği ile karar verildi.




    Hemen Ara