Esas No: 2012/9819
Karar No: 2012/11260
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/9819 Esas 2012/11260 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 21.10.2005 tarihli dava dilekçesinde, sınırlarını bildirdiği ... köyünde yörede 6831 sayılı Yasaya göre çalışma yapan ve fakat çalışmalarını sonuçlandırmayan 63 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca P.64 ve P.65 numara verilerek orman içi ziraat poligonu olarak ayrılan alan içinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, bu taşınmazı 27.06.2004 tarihli senetle ... oğlu ..."den haricen satın ve zilyetliğini devir aldıklarını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davacının davasının reddine, fen bilirkişi tarafından düzenlenen 05/05/2006 tarihli raporda koordinatları belirtilen dava konusu taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı şirket vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava; Medenî Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu ve genel arazi kadastrosu yapılmamıştır.
Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu Kösepınar köyünde davanın devamı sırasında genel arazi kadastrosu yapıldığı ve devam ettiği, kadastro çalışmalarının henüz sonuçlanmadığı, dairenin 05.10.2009 tarih ve 2009/11275-14195 sayılı iade ilamı sonucu alınan cevabî yazı ve getirtilen paftaya göre, Kösepınar köyünde 6831 sayılı Yasaya göre 63 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmalarına 10.07.2002 tarihinde başlandığı ve fakat çalışmaların sonuçlandırılamadığı, sonuçlandırılmayan bu çalışmalarda P.65 numara verilerek orman içi ziraat poligonu olarak ayrılan alanda ve bu köyde 2007 yılında 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesine göre orman sınırlaması ve genel arazi kadastro çalışmalarının birlikte yapılarak tamamlandığı, sonuçlarının orman olarak sınırlandırılan taşınmazlarda 17.07.2007 - 15.08.2007 tarihleri arasında, tarım alanlarının kadastrosu sonuçları ise 20.02.2008 - 21.03.2008 tarihleri arasında ilân edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre, dava konusu edilen P:65 numaralı orman içi ziraat poligonu olarak işaretlenen yerde 124 ada 65, 66, 67 ve 68 parsel numarası verilerek kadastro tutanağı düzenlendiği, tutanak üzerine öncesinde davalı olan taşınmazlarda davalı olduğunun yazıldığı ve tutanağının kesinleştirilmediği anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Yasanın 5. maddesi gereğince “Kadastro müdürü çalışma alanında işe başlamadan önce mahallî hukuk mahkemesinde, bu alandaki taşınmaz mallar hakkında görülmekte olan kadastro ile ilgili davalarla, hükme bağlanmış olup da henüz kesinleşmeyen davaların listesini alır ve bunu çalışma alanı ile ilgili tüm tapu, vergi harita ve diğer belge örnekleri ile birlikte kadastro teknisyenliğine verir. Kadastro müdürü, bu listedeki taşınmaz malların tespiti yapıldıktan sonra, bunlarla ilgili tutanakları bir hafta içinde kadastro mahkemesine gönderir ve durumdan listenin alındığı mahalli mahkemeyi haberdar eder.” Davalı Taşınmaz Mal Tutanaklarının Kadastro Mahkemesine Devri hakkındaki Yönetmeliğin 5. maddesinde bu tür yerler için kadastro tespit tutanağının ne şekilde düzenleneceği belirlenmiştir. 3402 sayılı Yasanın 26/4. maddesi hükmüne -2-
2012/9819 - 11260
göre “Kadastro mahkemesinin yetkisi (görevi) her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği günde başlar.” Yine, aynı Yasanın 27/1. maddesine göre “Mahallî hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmazlara ilişkin davalar hakkında o taşınmaz için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine resen devrolunur.” hükümleri getirilmiştir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, tarafların istemine ve temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmelidir.
Bu sebeple; mahkemece yapılacak iş: çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiğinden, davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu düşünülerek görevsizlik kararı vermekten ibarettir.
Kabule göre de; müdahil Orman Yönetiminin davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin infaza olanak vermeyecek biçimde taşınmazın yüzölçümünü belirtmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine ve davacı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 08.10.2012 günü oybirliği ile karar verildi.