21. Hukuk Dairesi 2014/18416 E. , 2014/18694 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Uşak 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/01/2014
NUMARASI : 2013/695-2014/18
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, iş kazasına uğrayan davacının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu’nun 77. maddesinin açık buyruğudur.
Hükme esas alınan 20.02.2013 tarihli SGK İş Kazası İnceleme/Soruşturma Raporunda davalı şirketin % 80, davacının da % 20 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş ise de bu raporun hükme esas olabilecek ve tüm tarafların olaydaki durumlarını değerlendirecek nitelikte olmadığı kısaca yöntemince kusur incelemesi yapılmadan sonuca gidildiği ortadadır.
Gerçekten, davada bilirkişi heyetince inceleme yapılmadığı ve olayda İş Kanunu"nun 77. maddesinin öngördüğü koşullar göz önünde tutularak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerine göre işverenin işyerinde alması gerekli önlemleri alıp almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranları saptanmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece yapılacak iş; işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişi heyetine konuyu yukarıda açıklandığı biçimde inceleterek tarafların kusur oranlarını belirler şekilde yöntemince rapor almak, alınan raporu, mevcut delillerle birlikte değerlendirmek ve buna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yönteme uygun kusur raporu alınmadan Kurumun inceleme raporu ile yetinilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.