Esas No: 2021/9419
Karar No: 2022/13987
Karar Tarihi: 13.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9419 Esas 2022/13987 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/9419 E. , 2022/13987 K.Özet:
Mahkeme, yerel mahkeme tarafından verilen kararın temyiz edilmesi üzerine 5607 sayılı Yasa'nın farklı maddelerine atıfta bulunarak sanığın hukuki durumunu tayin etme ve yerel mahkemenin uygulama yapma görevinin olduğunu belirledi. Ayrıca, TCK'nun 53/3 maddesi uyarınca hapis cezası ertelenen sanık hakkında kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyumluk yetkilerinin kısıtlanamayacağı gözetilmeden bu yetkilerden koşullu salıvermeye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi hatalı bulundu. Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerini iptal ettiği ve bu sebeple anılan madde değerlendirilirken dikkate alınması gerektiği ifade edildi. Son olarak, suçta kullanılan araç hakkında müsaderesi talep edilmediği halde araçla ilgili karar verilmesi ve katılanın suçtan zarar gören olarak değil de katılan olarak gösterilmesi nedeniyle kararın bozulmasına karar verildi. Kanun maddeleri olarak ise 6455 sayılı Yasa, 6545 sayılı Yasa, 7242 sayılı Yasa, TCK'nun 7. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın geçici 12. maddenin 2. fıkrası belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Katılan ... İdaresi vekilinin münhasıran suçta kullanılan aracın iadesi, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmüne yönelik temyiz talebinde bulunduğu gözetilerek sanık müdafii ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11-son. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3- TCK'nun 53/3 maddesi uyarınca hapis cezası ertelenen sanık hakkında kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyumluk yetkilerinin kısıtlanamayacağı gözetilmeden bu yetkilerden koşullu salıvermeye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
4- Sanık hakkında açılan kamu davası kapsamında, suçta kullanılan nakil aracının müsaderesi talep edilmediği halde araçla ilgili karar verilmesi,
5- Gerekçeli karar başlığında katılan ... İdaresinin katılan yerine suçtan zarar gören olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.