Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/4695 Esas 2012/11132 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4695
Karar No: 2012/11132

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/4695 Esas 2012/11132 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/4695 E.  ,  2012/11132 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı köy tüzel kişiliği tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi, ... Köyü 787 parsel sayılı 122500 m²yüzölçümündeki taşınmazın mera niteliği ile kayıtlı olduğunu, yörede 1973 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını belirterek taşınmazın mera kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, 5841 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş, hükmün Orman Yönetimi tarafından temyizi üzerine hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/2850-5840 sayılı 04.05.2010 günlü bozma kararında özetle: “İncelenen dosya kapsamına göre, mahkemece taşınmaz başında keşif ve uygulama yapılmadan ve davalı taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kalıp kalmadığı belirlenmeden davanın reddine karar verilmişse de, kesinleşen orman kadastrosuna ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu, dava konusu taşınmazın 1973 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığının anlaşılması halinde, taşınmazın daha önce yapılan orman kadastrosunun sınırları içinde olduğu halde, arazi kadastro ekiplerince bu durum göz önünde bulundurulmadan, hata ile ikinci kere kadastrosunu yapıp, yolsuz olarak sicil oluşturulduğundan, 766 sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.nın 1026. (Mülga M.Y."nın 934 - İsviçre M.Y."nın 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edilebileceği, somut olayda 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan sicil kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının bozucu yenilik doğuran, mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (izharî), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olacağı gözönünde bulundurularak, bu durumda kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve ... Mera Komisyonunun 27.02.2009 günlü 302- 4 sayılı tahsis kararının iptali ile ... köyü 787 nolu parselin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı köy tüzel kişiliği tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1973 yılında 6831 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. 1985 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmaz, mera olarak tespit edilmiş ve özel siciline kaydedilmiştir.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine 03.10.2012 günü oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara