(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/8917 E. , 2012/11131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., sulh hukuk mahkemesine verdiği 24.05.2010 günlü dava dilekçesiyle; Merkez ... köyünde bulunan atalarından kalan bahçenin orman kadastrosu çalışmaları sırasında önce 2001 ilâ 2005 OTS numaralarıyla çevrili P.I nolu 2/B poligonu içerisinde bırakıldığını, daha sonra bu tespitin de iptal edilerek orman alanı içerisine alındığını iddia ederek belirterek yapılan tespitin iptali ile taşınmazın adına tescilini istemiş; mahkemece bölgede kullanım kadastrosu çalışmaları başladığı gerekçesiyle dosya görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Kadastro Hâkimliğince; davanın reddi ile dava konusu yerin orman olarak yapılan sınırlandırma işleminin onaylanmasına karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Yasaya göre yapılarak 25.09.2006’da kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
Yapılan incelemede; hükme dayanak alınan orman ve fen bilirkişi raporlarına göre, davaya konu yerin, 2006 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırıldığı, tesis kadastrosu çalışmaları sırasında ise, davaya konu taşınmazın bulunduğu yerin, kadastro tespit tutanağı düzenlenmeden ve orman kadastro komisyonunca yeni bir orman sınırı belirleme işlemi yapılmadan kesinleşen orman tahdit sınırlarının zemine uygulanması suretiyle 269 ada 1 parsel numarası verilerek sınırlandırıldığı anlaşılmıştır.
Kadastro tespit tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlara ilişkin davalara bakmak görevi, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26/4 maddesi hükmünce kadastro mahkemesine ait olmayıp, bu tür uyuşmazlıklara bakma görevi genel mahkemelere aittir. Somut olayda, dava konusu taşınmaz hakkında, kesinleşen orman sınırları içinde kalması nedeniyle kadastro tutanağı düzenlenmediği, 3402 sayılı Yasanın 22/son maddesi gereğince kesinleşen orman sınırı içinde olması nedeniyle tapu kütüğüne aynen aktarılması amacı ile ada ve parsel numarası verildiği, bu nedenle davaya bakmakta 3402 sayılı Yasanın 26/4. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevli olmadığı (H.G.K."nun 28.11.2007 gün ve 20-909/891 S.K.) görev konusunun kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın tüm aşamalarında resen gözetilmesi gerektiği gözönünde bulundurularak, mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ...’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine 03/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi.