Esas No: 2012/3971
Karar No: 2012/11129
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3971 Esas 2012/11129 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... dava dilekçesiyle; ... Köyünde bulunan 120 ada 2 ve 101 ada 145 nolu parsellerin yaklaşık 50 yıldır zilyetliğinde bulunduğunu, 101 ada 147 nolu taşınmazın da yüzölçümünün yanlış yazıldığını iddia ederek, dava açmış, daha sonra 120 ada 2 nolu parselle ilgili davasından feragat etmiştir. Davacılar ..., ... ve ...’ün dava konusu 120 ada 2 nolu parselin dedelerinden kaldığı ve aslında 3 ayrı tarla olduğu, ...’ın kullanımının bulunmadığı iddiasıyla açtığı davalar asıl dava ile birleştirilmiştir. Mahkemece; davaların ayrı ayrı reddine ve ... Köyü, 101 ada 145 ve 147 parsel ile 120 ada 2 nolu parselin tesbit gibi tapuya kayıt ve tescillerine, Kadastro İl Müdürlüğü ve ...yönünden davaların ayrıca husumetten reddine karar verilmiş, hüküm birleşen dosya davacısı ... tarafından 120 ada 2 nolu taşınmaz yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Bölgede, orman kadastrosu çalışmaları yapılmamıştır.
Dava konusu taşınmazlardan ... Köyü, 120 ada 2 nolu parsel kadastro sırasında 12.5256,45 m² yüzölçümüyle 1937 tarihli 143 nolu vergi kaydı uygulanarak 4753 sayılı Yasa gereği 56 nolu Toprak Tevzii Komisyonunca susuz tarla niteliğiyle kayıt maliki Hazine adına tespit edilmiş, beyanlar hanesine “..., ..., ... ve ...’ün işgalinde olduğu” şerhi verilmiştir.
Mahkemece, 120 ada 2 nolu parselin 1937 tarihinde dahi Hazine adına kaydının bulunduğu, davacılar yararına zilyetlik şartlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan raporlarda temyize konu 120 ada 2 sayılı parsel geniş çevresiyle birlikte komşu taşınmazları gösterir biçimde aplike edilmemiş, uygulanan hava fotoğrafı rapora eklenmemiş, çekişmeli taşınmazı geniş çevresiyle gösteren pafta örneği, uygulanan 1937 tarihli 143 nolu vergi kaydı ve komşu parsellere ait tespit tutanakları ile varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları getirtilmemiş, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yönü ne şekilde okudukları değerlendirilmemiştir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı, çekişmeli taşınmazın içinde bulunduğu geniş pafta örneği, 120 ada 2 nolu parsele uygulanan 1937 tarihli 143 nolu vergi kaydı, komşu parsellere ait tespit tutanakları ile
varsa dayanak tapu ve vergi kayıtları ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli 120 ada 2 sayılı taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli 120 ada 2 sayılı taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, taşınmazın öncesinin orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; varsa zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar birleşen dosya davacısı ... yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, (murisler) yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Yasanın 03.07.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle birleşen dosya davacısı ...’ın 120 ada 2 nolu taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 03.10.2012 günü oybirliği ile karar verildi.