(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/3973 E. , 2012/11126 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü, 102 ada 40, 41 ve 42 parsel sayılı sırasıyla 757,04 m², 757,04 m² ve 757,04 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden arsa niteliğiyle ayrı ayrı davacı ve davalı gerçek kişiler adına tespit edilmişlerdir. Davacı, kadastro çalışmaları sırasında babalarından kalan ve aralarında rızaî taksim yaptıkları çekişmeli taşınmazların kadastroca yanlış bölünmesi sonucu karıştırıldığını iddia ederek yeniden aralarındaki taksime göre tespit edilmelerini istemiştir. Orman Yönetimi, ara kararla davaya dahil edilmiştir. Mahkemece, davanın reddi ile taşınmazların öncesinin orman olduğu gerekçesiyle tespitlerinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 27.03.1996 tarihinde altı aylık ilân sonucu kesinleşen orman tahdidi ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
Mahkemece, çekişmeli 102 ada 40, 41 ve 42 nolu taşınmazların orman bilirkişi raporuna göre orman sayılan yerlerden olmaları nedeniyle orman niteliği ile Hazine adına tescillerine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya içeriğine ve saptanan delillere uygun düşmemektedir. Kadastro sırasında dava konusu 102 ada 40, 41 ve 42 sayılı taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak davacı ... ve davalılar ... ile ... adlarına tespit edilmişler; davacı, kadastro sırasında aralarındaki rızaî taksimin dikkate alınmadığı iddiasıyla dava açmıştır. Dava ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 3402 sayılı Yasanın 30/2. maddesinde üç ayrık halin mevcudiyeti halinde gerçek hak sahibi adına tescile karar verilebileceği öngörülmüştür. Somut olayda; bu üç ayrık halden hiç birisi mevcut bulunmamaktadır. Gerek Hazine, gerekse Orman Yönetimi tespite itiraz etmedikleri gibi, açılan davaya yöntemine uygun katılımları da yoktur. Mahkemenin ara kararı ile davaya dahil edilmesi Orman Yönetimine taraf sıfatını kazandırmaz. Hazine ve Orman Yönetiminin yargılama sırasında Kadastro Yasasının 26/D maddesi hükmü uyarınca davaya aslî müdahil sıfatıyla katılmaları halinde sunacakları deliller yönünde uygulama ve araştırma yapılmalıdır. Hal böyle olunca; uyuşmazlığın, davanın tarafları ile iddia ve savunmaları ve gösterdikleri delillerle sınırlı olarak çözümlenmesi gerekirken, değerlendirmede yanılgıya düşülerek dava reddedildiği halde, 102 ada 40, 41 ve 42 nolu taşınmazların orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ...’in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 03.10.2012 günü oybirliği ile karar verildi.