Esas No: 2022/6567
Karar No: 2022/14012
Karar Tarihi: 13.10.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/6567 Esas 2022/14012 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/6567 E. , 2022/14012 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Gümrük İdaresi vekilinin temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük İdaresi'nin davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gibi katılmasına karar verilmesi de hükmü temyiz yetkisi vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi vekilinin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan CMUK'nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
II-Sanığın temyiz istemine yönelik yapılan incelemede;
1)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22. ve 5/2. maddelerinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilip somut olaya uygulanarak belirlenen her iki Kanunun sonuç cezaları karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2)Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu işbu ana dosyaya ilişkin suç tarihinin 22.09.2012, iddianame düzenleme tarihinin 15.02.2013 olduğu,
Birleşen dosyaya ilişkin suç tarihinin 02/01/2013, iddianame tarihinin 15/02/2013 olduğu,
Dairemiz 25/03/2019 tarihli 2019/1263 Esas, 2019/28496 Karar sayılı İlamı ile kesinleşen Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/2098 Esas, 2015/18 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 20.06.2012, iddianame düzenleme tarihinin ise 26.11.2012 olduğu,
Dairemiz 25/05/2015 tarihli, 2015/11418 Esas 2015/15618 Karar sayılı ilamı ile kesinleşen Büyükçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/387 Esas, 2013/1444 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 05.01.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 10.05.2013 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerinin benzer suç vasfına yönelik olduğu, 20/06/2012 ve 22/09/2012 tarihli eylemler yönünden 26/11/2012 tarihli iddianame ile hukuki kesintinin gerçekleştiği, 02/01/2013 ve 05/01/2013 tarihli eylemler yönünden ise 15/02/2013 tarihli iddianame ile hukuki kesintinin gerçekleştiği gözetilerek dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi, kesinleşen dosyanın aslının veya onaylı bir örneğinin bu dosya arasına alınarak, sanığın bu eylemleri bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı ve kesinleşmiş cezanın mahsup edilip edilmeyeceği hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan, sanığın 22/09/2012 ve 02/01/2013 tarihli eylemleri yönünden birleştirme kararı verilerek yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm kurulması,
3)24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4)Suça konu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.