Esas No: 2011/7044
Karar No: 2011/6305
Karar Tarihi: 14.07.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/7044 Esas 2011/6305 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01.03.2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığının tespiti ile yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava , davacının 01.12.2008 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki belgelerden davacının Türkiye’de ilk kez 506 sayılı Yasa kapsamında 01.11.1995 tarihinde çalışmaya başladığı, Almanya‘da ev hanımı olarak 08.12.1982- 31.07.1983 tarihleri arasında geçen 552 günlük süreyi 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanarak borçlanma bedelini 13.11.2006 tarihinde ödediği, davalı Kurum tarafından davacının sigortalılık başlangıcının 3201 sayılı Yasa"nın 5.maddesi uyarınca borçlanılan süre kadar geriye götürülerek tespit edildiği , böylece sigortalılık süresi dolmadığından yaşlılık aylığı talebinin reddedildiği anlaşılmıştır.
Davacının yurt dışında çalıştığını beyan ettiği süre içindeki çalışmalarının Alman sigorta merciince iptal edildiği, davacının anılan süreleri ev hanımı olarak 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlandığı açıktır. Türkiye ile Almanya arasında imzalanmış Türk-Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29/4.maddesinde Türk sigortasına girişten önce bir Alman sigortasına girilmiş olması halinde, bu girişin Türk sigortasına giriş olarak kabul edileceği öngörülmekte ise de, davacının borçlandığı sürede Alman sigorta merciine girişi bulunmamakta, yurtdışında geçen süreleri ev hanımı olarak borçlandığı görülmektedir. Dolayısıyla sigortalılık başlangıcını 506 sayılı Yasa"nın 108 ve 3201 sayılı Kanun"un 5.maddesine göre tespit eden Kurum işlemi yerinde olduğundan davacının yaşlılık aylığı koşullarının buna göre değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.